“Bendeniz ihlalci, serseri, evsiz, ukala, röntgenci, kitap yiyen, hayalperest, geveze ve sapık Bay F, bu gezegenden tahliye ediliyorum…”
Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; oyun beklentimin çok çok üstünde iyiydi. Hatta geçtiğimiz aylarda izleyip çok beğenmiş olduğum bir muhabbet kuşunun naif hikayesini anlatan “Yıldız” oyununa benzer zarafet ve inceliği bu sefer bir farenin hikayesinde izleme şansına sahip olduk. Yunus Emre Altun sahneye ilk giriş yaptığı andan itibaren kahverengi kostümüyle canlandırmaya çalıştığı fare “Bay F” ile karakter bütünleşmesi, aynı zamanda canlandırmış olduğu farklı karakterlerdeki vurgulamaları oldukça başarılıydı. Korkak bir fareden özgürlükçü ve kendini keşfeden bir fareye dönüşen, kitapların arasında geçirmiş olduğu hayatında öğrendikleri ve zihinsel gelişimiyle öbür farelere benzemeyen, periye olan aşkından John ile olan dostluğuna kadar tüm yaşamında duygusal tarafını da gösteren “Bay F” nin yolculuğuna eşlik etmek oldukça keyifliydi. Dünya kitaplardan öğrenildiği gibi değil, olmadığını çok sonra fark ettim diyor oyunun özetinde. Yaşadıkça ve tecrübe ettikçe aslında nasıl da kötülüklerle dolu bir paradigmanın içerisinde olduğumuza bir farenin anlatısıyla tanık oluyoruz. Oyunun dekor ve duyguyu yansıtan ışık geçişlerini de çok beğendim. Müzik yoğunluğu biraz daha fazla oyunda kullanılabilirmiş. Bay F’nin kronolojik olay döngüsü özellikle oyunun başlarında biraz karmaşık yansıtıldı. Genel olarak oyunu beğendiğimi söylemek isterim. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Yıldız / artalan kolektif