Nöron hücrelerinin hakim olduğu dekoru ve sıradışı konusuyla, bazı eksiklerine rağmen keyifle izledim “Lobotomobilin Üç Seferi” ni. Müzikleri, ışık geçişleri, dış sesleri ve duyguyu yansıtan oyunculuklarıyla farklı bulduğum bir konseptti diyebilirim. Oyunun üç ayrı bağımsız bölümden oluşmasından ziyade oyun boyunca bütüncül temayı görmek isterdim. Ayrıca interaktif sahneler gereğinden fazla uzun sürdü. İnteraktifliğin oyuna artı bir değer kattığını düşünmüyorum. Son bölümü de biraz daha etkileyici bir şekilde bitirilebilirdi. Süre olarak oyunun konusu herkesin ilgisini çekmeyebileceği için yeterliydi. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Oyunculukların başarılı, hikayenin işleyişi olarak diyalog karmaşıklığının ve karakter geçişlerinin çok fazla ve hızlı olduğu, özellikle ilk perdesinde takip etmekte ve oyuna girmekte zorlandığım bir oyun izledik. İlk perdede karakterlerin oyuna girişiyle beraber, onları tanımlamakta biraz zorluk çektiğimi söyleyebilirim. Açıkçası ilk perdedeki keyifsiz seyir zevkim ikinci perde de oyunda gerilim,ihanet,güven, yüzleşme temalarının ortaya çıkmasıyla azalmaya başladı. Karakterlerin biraz daha kafamda oturmasıyla neden sonuç ilişkilerini oyunda daha rahat kurgulamaya başladım. Döneme uygun dekoru ve kıyafetlerini oyunun beğendim. Ayrıca oyunculuklar da abartısız ve başarılıydı. İkinci perdenin ilk 30-35 dakikası kendi adıma izlenebilir düzeydeydi. Sonunun biraz daha anlaşılr şekilde olmasını beklerdim. Açıkçası, kafada biraz soru işareti bıraktı diyebilirim. Bazı eksikleri olmasına rağmen “Kurtlar Sofrası” oyununu izlemek belli yerlerinde keyifliydi. Emeği geçen herkese teşekkür ederiz.
Lobotomobilin Üç Seferi / Bursa Devlet Tiyatrosu