-
Oyuna emek verildiği belli fakat pek sevemediğim bir oyun oldu. Metinsel anlamda bazı eksiklerin olduğunu düşünüyorum. Öncelikle çok fazla ajite ögeye yer verilmiş. Annesi babası ölmüş bir hasta kardeş, hayatının çalındığına inanan bir abla, babasıyla hayalindeki ilişkiyi kuramamış ayrıca töre kuralları gereği katil olmuş bir mafya babası... Oyunun her sahnesinde duygusal anlamda zorlu olaylar yaşanıyor/ismi geçiyor fakat bu duygusal yük seyirciye geçmiyor. Bir yerden sonra ajitasyonu fazla kaçmış bir Türk dizisi izliyor hissine kapılıyorsunuz.
Ayrıca tecavüz gibi mağdurlarının hayat boyu etkisini bir şekilde taşıdıkları ağır travmatik bir olay, oyunda doğru bir yerde konumlanmıyor. Tecavüzcü, şakalarıyla seyirciyi güldüren sempatik bir karakter haline getirilmiş. Bu durum benim için oldukça rahatsız ediciydi. 19 yaşında bir kızla zorla beraber olacak bir adam bence sempati toplamamalıydı. Bunun dışında tecavüzün neden bir seçenek olarak sunulduğunu oyun boyunca sorguladım. Sert oyunlar izlemeyi severim, Lars Von Trier filmleri gibi izleyiciyi provoke eden filmlerden de hoşlanırım. Fakat bu oyunu sert bir oyun olarak konumlandıramıyorum. Zira tecavüz ve ölüm arasında yapılması gereken seçimin herhangi bir sorgulamaya hizmet ettiğini düşünmüyorum. Örneğin "Dancer in the Dark" filminde kör bir kadına tecavüz edildiğini görürüz. Fakat o sahne öyle bir yerindedir ki filmin ve öyle bir tamamlar ki senaryoyu, tecavüzün varlığı bir anlam kazanır, sizi rahatsız eder ama bu rahatsızlık sistem hakkında düşünmenize de yol açar. Oysa bu oyunda tecavüz cezasının varlığı yalnızca rahatsız edici. Çünkü ihanet, intikam, adalet gibi temalar üzerinde düşünmemize sebep olmuyor bu seçimin ağırlığı. Oyun boyunca keşke ablanın kardeşini gözden çıkarış sürecine biraz daha odaklanabilsek dedim içimden. Keşke iki kardeş arasında yaşananlar bu tecavüz cezasının varlığı üzerinden bir gerilime dönüşseymiş. İşte o zaman bir ablanın kardeşine olan ihanetine tanık olmuş olurduk ve konu üzerinde düşünürdük. Fakat bu süreç oldukça hızlı, tek sahnede işlenmiş ve ablanın neden bu seçimi yaptığı çok anlaşılır olmuyor. Bence bu konu daha uzun işlemeliydi.
Son olarak tecavüz sahnelerinin canlandırılmasından hoşlanmadım. Bu durumu yaşamamış biri olarak sahneye bakamadım. Bu durumu yaşamış birinin bu oyuna geldiğini ise düşünemiyorum. Kesinlikle cinsel suç mağdurları için tetikleyici olabileceği oyunun açıklanmasına eklenmeli. Tecavüz şaka değil, insanların ruhunda onarılması zor yaralar açan gerçek bir olay. Ayrıca o sahneler gösterilmese zaten seyirci olarak olacakları anlayacak ve yine etkilenecek, üzüleceğiz. Bu anlamda gerekli olduğunu da düşünmüyorum.
-
Merhaba,
Oyunu 19.03.2022 tarihinde Asmalı Sahne'de izleme fırsatı buldum. Öncelikle müthiş empatik ve anlayışlı, bir o kadar da iletişim gücü yüksek Asmalı Sahne çalışanlarına çok teşekkür ediyorum.
Oyunu seyrederken kendimi çok kötü hissettim, ve çıktığımda bile oyuncular ile konuşmak istedim. Oyunculuklar 10 üzerinden 7.5-8 olabilecek kadar yerinde ve kaliteli. Her bir oyuncumuzu sahnedeki emekleri için tebrik ediyorum.
Ancak - bu ülkede bu kadar çok kadın cinayeti, tecavüz, zorbalık varken böyle bir oyunu sahneye taşırken hiç düşünmediniz mi? Oyun başlamadan önce yapılan "önyargılarınızı kapatın" uyarısını ise 10 kat yersiz buluyorum. Ailedeki bir bireyin yüklü bir borcu sebebiyle bunun temizlenmesinin sağlanması 2 kadının tecavüz edilmesi midir? Adaletini kendi sağlayan Türk halkı için doğru yönlendirme veren bir oyun mudur? Televizyondaki dizilerden bıkmışken bir de sahnede bu kadar sığ bir metinle karşılaşmak benim için tam bir hayal kırıklığıdır.
Çok rica ederim metin daha fazla insanla buluşmasın, zira kadın cinayetleri ve tecavüzler artık ufak metinlerle/yapılmaya çalışan naif göndermelerle çözülecek bir konu olmaktan çıktı.
Bilinçli yaklaşımlarınızı bekliyoruz.
Teşekkürler.
-
Merhaba,
Maalesef ki 2. perdeyi izlemeden çıktığımız ve başarısız bulduğumuz bir oyun oldu. Konusunun oldukça sıradanlaştırıldığı ve oyunculukların çok zayıf kaldığı bir tiyatro oyunu izlemek üzücü oldu.
-
Kadıköy Boa Sahnesi’nde onca güzel oyun izledikten sonra bu oyun ile şok olmak.
Çiçek adlı karakterin elindeki dergiyi okuduğunu 1 saat boyunca kimseye inandıramaması,
Burcu adlı karakterin kelimeleri zaman zaman yutup ne dediğinin anlaşılamaması,
Hele ki Samet! Eyvah dedik. Bu ne! Tiyatroda ses ciddi bir mesele. Bağırınca bazı şeyler daha iyi olmuyor elbette. Lise müsameresinden hallice bir performans.
Kömür adlı karakterin TV dizilerinden taklit etmeye çalıştığı ve mırıldandığı bir kaç kelime.
Oyun ilk başta belden aşağı şakalarla seyirciyi içine almaya çalışıyor ama çirkinleşmemeyi başaramıyor aynı zamanda maalesef. Kadın ve aile konusu bu kadar basit işlenmemeli bu dönemde. Oyunun kalemi de bu konuda oldukça basit kalmış.
Maalesef puanı fake olan bir oyuna denk geldiğinizi hemen anlayabiliyorsunuz zaten. 2. perde başlamadan oyunu terkeden seyirci sayısına şaşmamalı.
Sağlık olsun. Yine de uğraşlarına sağlık. Umarız daha güzel olur.
Teşekkürler.
-
Bu kadar küfürün olduğunu bilsem kesinlikle gitmeyeceğim bir oyundu. Keşke açıklamasına “AŞIRI KÜFÜR İÇERİR” yazsalardı da ona göre seyredip seyretmeyeceğimize karar verseydik. Seyrederken utandım. Ne kendi ailemde ne de kendi çocuklarımda duymadığım çirkin ve pis bir konuşma tarzını neden seçtiklerini anlamıyorum. Vermek istenen duygu başka şekilde de pek ala verilebilirdi. Çevremde kimseye tavsiye etmeyi düşünmüyorum.
Dara / V.O.L.Lnokta