Spoiler içerir* Oyun, biçim ve anlam oluşturma konusunda kendine özgü, yoğun ve katmanlı bir yapı kurmuş. Çökmekte olan dünyanın yansımasını tanrıların katından izlemek, iki ayrı düzlemi bir arada değerlendirme ve düşünme imkânı sunuyor. Yukarı katta kurulan köle–efendi ilişkisi, hizmetçi Sisipha ile Zeus arasındaki ilişki üzerinden veriliyor. Sisipha ile Zeus’un ilişkisi, tanrılar ve insanlar arasındaki ilişkiyi açığa çıkaran bir yapıya sahip. Ritim, izleyiciyi sürekli aktif tutan bir işleyişte ilerliyor; zifiri karanlıkta başlayan sahne giderek aydınlanıyor ve düşük tempoyla başlayan ritim yavaş yavaş yükseliyor. Bu yükseliş, kaostan doğan ve dünyamızı gürültüye boğan insanlık tarihini çağrıştırıyor.
Metnin düşünsel yapısı oldukça güçlü ve eleştirel. Ancak bu denli yoğun bir düşünsel yükün alımlayıcıyı zorlayabileceği söylenebilir. Meta tiyatro, anlam ve anlamsızlık, köle–efendi ilişkisi, tüketim toplumu, kadın ve mekanikleşme gibi birçok düzlemin bir arada kullanılması, birbirleriyle kesişen sorun alanları oluştursa da zaman zaman odaklanma problemi yaratabiliyor. Mizah unsurları ise son derece başarılı bir biçimde kullanılmış. Aksayan noktalar, hem sözde hem sahne unsurlarında hem de bilinçli olarak aksatılan düşünce üzerinden aktarılıyor. Işık tasarımı sahnenin anlamına hizmet eden bir yapıda; sade bir sahneleme ve kostüm tercihi yapılmış. Zeus’un kırmızısı, hizmetçinin grisi ve hatta çorapların çizgili oluşu mahkûmiyet çağrışımı yaratıyor. Büyük anlatıların boşa düşmesi ve anlamsız ama anlam dayatan bir dünyanın eleştirisi, biçim ve beden kullanımının bu eleştiriye hizmet etmesiyle birlikte ele alınıyor. Tüm bu unsurların uyumlu ve bütüncül bir yapı oluşturması, oyunu değerli kılan temel özelliklerden biri hâline geliyor.
Ölüyor Mu Ne? / Studio Oyuncuları