Yapılan olumsuz yorum ve düşük puanlamayı hak etmiyor. Oyun intihara meyillilik, aşk, sevgi, ihtiras, tutku gibi kavramları sorgularken düşündürüyor ve duygulandırıyor.
Dali'den önce gerçek hayatta ölen bütün bu kadınların Dali'nin cinayetine karışabilmeleri biraz absürd olup, kafa yorsa da sanırım yazarın düşüncesi Dali'nin bütün bu kadınlardan etkilendiği. (ya da öyle umuyorum) Sonuçta "ütopik bir evrende geçen, yer ve zaman kavramının kaybolduğu" oyun diye açıklama da yazmakta.
Zaten oyunculukların gücü oyunu götürmeye yetiyor. Hatice Aslan inanılmazdı. İzlememden 1 gün geçmesine rağmen sesi ve söylediği şarkı hala kulağımda. Sırf bunun için bile izlemeye değer. Ben Marilyn ve Virginia'yı da gayet başarılı buldum. Sadece Frida karakteri biraz oturmamış geldi. Devrim Nas'ın oynadığı "Kişi"nin karakterine ise oyun boyunca giremedim. Sanırım diğer oynayan kadınları sorgulayarak onları birleştirici bir rol yazılmaya çalışılmış. Daha başarılı "belki" yazılabilirdi, bilemiyorum.
Yine de özet olarak gayet başarılı ve izlenmeye değer.
Dali'nin Kadınları / Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu