Freud gerçekten tanrı ile konuşmuş mudur? Yüksek ihtimalle hayır. Fakat binlerce kez sahnelenen bir oyun aracılığıyla hepimiz bu anlara tanık olduk. Gerçekte yaşanmış olsa, sadece Freud bunu deneyimlemiş olurdu. Şu anda ise Freud hariç hepimiz bunu deneyimlemiş olduk. Onun haberi olmadan, 'gerçek'ten daha gerçek bir şeye tanıklık ettik. Hepimiz de şahidiz. Bunu mümkün kılan da, masasının başında saatlerce oturup bu oyunu yazan yazar ve bunu oynamaya değer bulan oyuncular sayesinde oldu. Hayal gücünün ne kadar sınırsız ve etkileyici bir şey olduğu, tiyatronun da buna çok güzel bir şekilde hizmet ettiği ortada.
Tanrı'nın varlığı ya da yokluğu kişiden kişiye değişebilir. Fakat onun hayal gücüyle yaratılmış olma ihtimalinde bile, sonsuz kudret sahibi birinin, insanın acizliği ile yüzleştiği ve ona inanmasa bile, ondan medet ummak için yanıp tutuştuğunu izledik. En ilkel tarafımızla, merhametiyle bizi çepeçevre sarmasını umduğumuz bir şeyin var olmasını istemek. Ama bir yandan da, kibrimizden buna yanaşmayı zayıflık olarak görmek. Bir yandan, dünya üzerindeki her şeye hakim olmak ve olduğumuzu sanmak, fakat bir yandan da bunun getirisi olan 'kötülük' olgusunu da insana atfetmeyip, tanrının neden buna izin verdiğini düşünüp, ona kızmak. Zıtlıklar içinde çelişki. İnsanı olgunlaştıran, zor zamanlar. Zor şeyleri yaratan yine biz insanlar. Başka bir insanı zor durumda bırakan, yine başka bir insanın aldığı kararlar. Kararlar için özgür irade şart. Özgür irade varsa, birden fazla seçenek olmalı. Birden fazla seçenek de, doğası gereği, birinden daha kötü olmaya müsait. Bir insan olgunlaşmalı ki, 'iyi'ye erişebilsin. İyi'ye erişebilmesi için de zor zamanlara ihtiyacı var. Zor zamanları yaratan, kötü kararlar. Diyeceğim o ki, kötülük var ki, iyi'ye anlam kazandıran.
Oyun, karakter Freud olmasa da izlenmeye değer idi. Anlamlı kılan ise, gelmiş geçmiş en önemli düşünürlerden ve bilim insanlarından birinin dahi çözemeyeceği soruları ona sorması ve cevap bulamadığına şahit olabilmekti. Her şey, abartıdan uzak, olması gerektiği gibiydi. Oyunculuklar da öyle. İzlenmeye değer bir oyun. Emeği geçen herkese teşekkürler.
Bir başkası olmanın dayanılmaz ağırlığından, kendin olabilmenin dayanılmaz hafifliğine. Konu absürd'ün içinde hayat bulunca yorumlamak ve üzerinde uzlaşabilmek oldukça zor oluyor. Genelde bir komedi unsuru olarak kullanılsa da, hayatımızdaki olguların bu şekilde tersyüz edilmesi, onun sadece gülüp geçilecek bir şey olmadan, bir yerlere dokunmasını mümkün kılıyor. Murat Menteş'in bu romanını okumadım, o yüzden aslına ne
kadar uyulduğu ve eserin ne kadarını sahneye uyarlayabildiklerini bilmiyorum. Bundan bağımsız bir şekilde, oyunun ilk 30 dakikasında, hem kıyafetleri hem de oyunculuklarıyla ikinci sınıf bir tiyatro izlediğimi düşündürdü. Ediz Akşehir'i ve oyunculuğunu istemsiz bir şekilde Çağlar Çorumlu'ya benzettim. Eserin bir romandan uyarlanması sebebiyle de replikler, edebi bir eserin seslendirilmesi gibiydi. Ta ki, Ferruh ile tanışmalarına kadar. Kendini taklit etmek zorunda kalan birinin absürtlüğünü izlemek komikti. Sonrasında hikaye de oyunculuklar da izlemesi keyifli bir hâl almaya başladı. Eserin isminin verdiği iddiayı dolduracağını düşündüğüm an, Nuh'un kendi olmayı bırakıp, annesiz bir şekilde büyüdüğü halde birden, alzheimer bir anneye sahip olmanın verdiği ağırlığı ve bir başkası adına aşık olduğunu hissettiği andı. Oyun bu noktada, bu dilemmayı biraz daha derinlemesine irdeleyecek diye düşünürken, maalesef komedi unsurlarının daha ön plana çıkması ve birden bitmesi ile biraz hayal kırıklığına uğrattı. Bu, oyunun kötü olduğu anlamına gelmiyor tabii ki. Genel anlamda izlemesi bir keyifli bir oyun. Sadece benim beklentim başka idi. Murat Menteş'in yarattığı eserdeki tüm olguları, bir oyun hamuruymuşçasına anlık olarak değiştirebilip, şekil vermesi ve bunu bir okuyucu, seyirci olarak takip etmek keyifli. Oyun, romandan bağımsız, sahnede gördüğüm kadarıyla bile daha yüksek bir potansiyel barındırıyordu. Farklı bir mizansen ve ön plana çıkarılan absürt hallerle daha iyi bir seviyede olabilirdi diye düşünüyorum. Bu sitede puanlamanın kapatılması kadar saçma bir şey de yok bu arada. İyi bir oyun, buradaki fake hesapların karalamasına rağmen hak ettiği yeri her zaman buluyor. Emeği geçenlere teşekkürler.
Ziyaretçi / Tiyatro Seyirlik