Tiyatro sanatı için harcanan emeğe çok saygı duymakla beraber, harcanan emeğin, arzulanan hedeflere ulaşmaması da bir o kadar üzücü. Olumsuz yorumlar yazmaktan hiç hoşlanmasam da, kişisel fikirlerimi ifade etmek durumundayım. Maalesef ki oyun, sanki imkanları olmayan bir okulun, zor şartlarda, iyi niyetlerle ortaya koyduğu, amatör bir performansı gibi olmuş. Dekorun olmaması, kostüm olmaması, plastik şişelerden maskeler yapılması kesinlikle eleştirdiğim bir şey değil, hatta tarzdır, ancak fazlasıyla iddialı bir seçimdir. Maskelerin arkasında kalıyorsa sesiniz, tasarımı yanlıştır. Yalınlığı sahnelemek basit bir şey değildir. Mizahı ve dramı, çok iyi sergileyecek oyunculuğu göstermezseniz, maalesef emek verilen eser, kocaman bir negatifliğe dönüşür. Sahneyle, salon arasında kalın bir perde varmış da, seyirciye geçemiyor gibiydi performans. Oyuncu arkadaşların bazı sahnelerde aslında güzel işler çıkardığını gördük. Yani yönetmen arkadaşın seçimlerinden kaynaklı olduğunu hissettim. Brecht oyunu sizi zaten artı puanla sahneye taşır. Oyunun metni ve kurgusu oysa çok güzel. Oyundan evvel detaylı okudum ve araştırdım. Hevesle gittim ancak üzülerek beğenmediğimi söylemek zorundayım. Tavsiye etmem diyemem; çok beğenen tiyatro severlerin olacağı kadar da görecelidir bu sanat. Seyrediniz, yorumunuzu, değerlendirmenizi kendiniz yapınız.
Tek kişilik oyunlar gitmeden önce hep beni korkutmuştur,neyle karşılaşacağımı kestiremem.Acaba oyunun hakkını verebilir mi,anlatılanı geçirmek için bir kişi yetecek mi,oyuncu ile metin zamanla mekanikleşmiş olabilir mi düşünmeden edemem.Bu oyunsa sorularıma en güzel cevaplardan biriydi.Zaten emin olun Mert Turak yalnız oynamıyor, sahnede adeta tek kişilik dev bir kadro izliyorsunuz.Sizi her an içinde tutan, heyecanlı ve bir o kadar da duygusal bir oyun.Hiç tereddüt etmeyin.
Tamamen Doluyuz / İstanbul Devlet Tiyatrosu