nasil ezberlediniz bunca cumleyi gercekten ayakta alkisliyorum cokca komik insani mutlu eden kahkahalar attiran bir oyundu... ayrica o basamaklardan kimse dusmedi ayrica sok oldum oyun cok hizli son 20 dakikasi gereksiz uzamisti oyun 20 dakika daha kisaltilsa tadindan yenmez... sizi alip baska diyarlara goturuyor gercekten verilen parayi son kurusuna kadar hakeden bir oyun sahneden mutlu ayrildim :) bir daha kesinlikle giderim.
oyunu az once izledim levent can muhtesemdi gercek bir tiyatro oyuncusu. diger genc yetenek arkadasta basariliydi. hande dogandemir icin ayni seyi soyleyemeyecegim zira kendisinin oyunculuk yetenegi sifir. her yuzu guzel olanin maalesef oyunculuk yetenegi olmuyor. cok net. ben oyunu sevdim tek perde olmasi da harika bir detaydi. akiciydi ve anlamli bir oyundu. kesinlikle tekrar giderim. atlas sahnesine ayri bayildim.
İlk defa bir oyuna yorum yazma ihtiyacı hissediyorum. Öncelikle ve kesinlikle kapalı gişe oynayacak bir oyun değildi. Buna ben karar vermiyorum elbette ama kapalı gişe gittiğim oyunlarla ister istemez kıyaslama ihtiyacı hissediyorum. Ve ilk kez kapalı gişe bir oyundan sıkılarak ayrıldım. Oyuna duyulan ilgi bir PR başarısı olabilir ya da toplumumuzun duygu açlığı çeken, bazı duyguları kendi hayatında yaşamaktan korkan ve farklı duyguları ancak sanat eserlerinde deneyimleyebilen kesiminin gösterdiği gerçek ilgi olabilir, bilmiyorum. Bir enteresanlık var bu ilgide… Oyunun başlayabilmesi için oynadığı salonun tıka basa dolu olması gerekiyor ki salon önünde kayda değer bir kalabalık olsun. Oyunun uzun aralıklarla sahnelenmesiyle oluşan kıtlık dürtüsü ve oyunun başlayabilmesi için kalabalık ortama ihtiyaç duyulması arasında bir korelasyon durumu mevcut. Yani kasıtlı bir ilgi ortamı yaratıldığını düşünüyorum. Senaryonun çok sıradan ve gündelik olaylarla dolu bir yaşam öyküsünü anlatmaktan öteye geçtiğini göremedim. Evet, seyirci koltuklarının arasında dolanmak, oyuna sahne dışında başlamak artık klişe şeyler. Vaadedilen o farklı deneyimi ben hissetmedim; tek farklı deneyim oyunun yarım saat geç başlaması ve salon dışındaki daracık ve havalandırmasız alanda 500 kişinin içinde ayakta beklemenin verdiği rahatsızlık oldu. Hayatımda 2. kez bir oyunda “artık bitse de gitsek” düşünceleriyle oyunun biteceği anı iple çekmeye başladım. Oyun boyunca zihnime hiçbir merak tohumu düşmedi. “Acaba şimdi ne olacak”, “bu neden böyle oldu” veya “aaa ben şok” diyeceğim hiçbir şey yoktu. Klişe bir konunun bu kadar uzun uzadıya anlatılması, içine her ne kadar farklı anlatım ve sergileme teknikleri eklense de bana “farklı bir deneyim yaşadım” dedirtmedi. Son olarak oyunculuklar ve sahne dekorları iyiydi. Oyuncuların hızlı zaman, durum ve karakter geçişlerini sergilediği anlar çok başarılıydı. Müzikler ve ses tasarımı oldukça tatmin ediciydi. Işık oyunları güzel kurgulanmıştı. Salona oyunun son yarım saatine kadar çikolata kokusu basıldı. İlk başta güzeldi fakat zaman geçtikçe beni baymaya başladı. Oyun eğer olduğundan yarım saat kadar kısa olsaydı muhtemelen 7 puan verirdim. Çok gereksiz uzundu ne yazık ki ve bu gereksiz uzunluk aslında bende olumlu izler bırakabilecek durumları da olumsuza çevirdi.
39 Buçuk Basamak / Tiyatroadam