Öncelikle, oyuncusundan yazarına, yazarından yönetmenine, sahnelenmesinde emeği geçen herkese teşekkürler.
Müfide Kadri, Belkıs Mustafa, Celile Hikmet, Hale Asaf ve niceleri. Her biri tek tek onurlandırılmayı hak ediyor. 21. Yüzyılın İstanbulluları, tuvale hükmeden Türk Kadın ressamlarla tanışmalı. Bu sebeple yapılan işi çok kıymetli buluyorum. Genç tiyatrocularla bunu yapmalarıysa ayrıca takdire şâyan.
Oyuna gelecek olursak; dili modernize edilmiş. Sıkıcı değil. İnteraktif bir perdeleme izlenmiş. Bu da keyifli hale getiriyor. Hikayenin işleniş biçimi ve tiyatronun yazılı olmayan kurallarına uyulması bir tiyatro izleyicisi olarak beni memnun etti. Spoiler vermek istemesem de bir sahneye değinmek istiyorum :) Çıplak ayak, tiyatro ve Yeni Dalga Sinemacıları için ölümü sembolize eder. Oyunun son sekansında araftan gelen Hale Asaf’ın yalın ayakla sahnede olması bu metaforu anlamlandırıyor.
Oyunculukları ise başarılı buldum. Hale Asaf ve Antonio Aniante karakterleri gözlerinizi sahnede tutuyor. Elbette bazı yerler eksik kalıyor ancak tiyatroyu icat eden kusurlar değil midir? Naçizane fikrim, izlemeniz yönünde. Sağlıcakla.
Hale Asaf-Yalnız Bir Ruh / Asmalı Sahne