Böyle Richard görülmedi ya da Richard'ı hiç böyle görmediniz!
21. yüzyıldan 1500'lere dokunarak bildiğiniz hep aynı Richard'ları unutturan, Richard'ı bir anlamda temize çeken oyun.
Peşinen söylemek gerekiyor; Kurgusu gereği oyun pürdikkat gerektiriyor. Dikkatinizin anlık dahi olsa dağılması sizi sahneden koparabiliyor. Bu durum, günümüzde geçen ana hikayenin Shakespeare teksti ile iç içe geçerek işlenmesi nedeni ile olağan kabul edilse de, oyunun takibini de zorlaştırmakta.
Bu sebeple dik oturarak, dikkat vererek izlenmesi gerekiyor. Zira yapabilenleri sürüklerken, yapamayanları felsefik yapısında süründürdüğünü gözlemledim. (Gözlem dediğim; kulak kabartılan perde arası fısıldamaları)
Gitmeyi düşünenlere sahnede son derece üst düzey bir iş ile karşılaşacaklarını söyleyebilirim. Muhteşem bir iki saat geçirdim.
Oyunun sonunda aklıma Six Feet Under'dan şu diyalog geldi;
"ilk günah, elmanın yenilişi değildi. otoritenin sorgulanması da değildi. Tanrı'ya kendi fikrini savunma şansı vermemekti. Yılanın sözlerini esas gerçek olarak kabul etmekti. esas günah, Tanrı'ya gidip " hey, neler oluyor? bize yalan söylediğini söyledi." denilmemesiydi. Tanrı'nın yalan söylediğini varsaymaktı."
Peki Shakespeare'in sipariş üzerine eğip bükerek yazıya aldığı Richard'ı esas mı hala? Yoksa günümüz Richard'larının var mıdır söyleyecek şeyleri o Richard'ı yaratanlara?
Richard / Dada Salon Kabarett