Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Çok güzel bir dekor, uzun ve çok gereksiz 3 parça ile bir başlangıç ki daha iyi giriş sarkıları olabilirdi, sonra ise kimin kim olduğunu anlamanın hayli zor olduğu mikrofon ile oynanan ve sonucu çok iyi olmayan bir kurgu, senaryo, ışık ses ve sis bulutu, verilmeye çalışılan ancak net olarak verilemeyen mesajlar karmaşası, herşeyden azıcık. Nefes almakta son derece güçlük çeken ve sisten dolayı öksürük krizine giren seyirciler. Oyun çok uzun ve ilk 80 dk son derece yavaş iken son bölümde arka arkaya hızlanan ve birden alınan aksiyonlar, ve gelişmeler. Bölümler arası geçişler kopuk ve karmaşık. Yüksek perdeden bağıra bağıra oynayan ben oynuyorum dedirten Tardu ve dönem dönem sarhoş olduğunu unutup tüm oyun boyu tek düze bir ses ile sahnede Deniz Çakır.
Eleştiriler, genel olarak toplum cinsiyet kadın suç ceza bakış siyaset gibi konular. Absürd komedi olmaya zaman zaman çalışmış. Belki prömiyer olduğu içindir tüm oyuncuların daha doğal ve daha sakin oynamadan oynamaları daha güzel sonuçlar getirecektir. Türünün değişik örneği olduğu için görülesi bir oyun ama bu castten beklenen kurgu oyun senaryo ve sonuç kesinlikle değil. Daha küçük sahnelerde daha güzel bir ses akustiği ile mikrofonsuz oynanması gerektiği görüşündeyim.Gişeniz bol olsun
Bazı oyunlar üzerine insan kendini ne kadar zorlasa da yazacak bir şey yazmakta zorlanıyor. Çünkü bazı işler yapıldığı zaman o halleriyle daha anlamlı olabiliyor. Serdar Akar imzalı Barda filmi de tam da o tip işlerden biri. Yıllar sonra gelen gereksiz yeniden çevrimin ardından bir şans verilmeyi hak ettiğini düşündüğüm oyunun bu derece fiyasko olacağını tahmin etmezdim. Koca bir yazık gerçekten.
En başta bu projede Işıl Kasapoğlu'nun yer alması ayrıca tartışılacak bir konuyken şiddet pornografisini andıran bir anlatım, sosyal mesaj verilen fakat olabildiğince çiğ duran replikler ve tek perde 110 dakikalık devasa süresi ile sinir harbinden öteye geçemiyor. Verilen onca emeğe büyük yazık olmuş.
Neden mikrofonla oynanıyor, anlamak mümkün değil. Verilemeyen mesajlar karmaşası, kimin ne dediği belli değil. Oyunculuklar vasat ötesi ve inandırıcılık sıfıra yakın. Çok üzücü. Söyleyebileceğim tek olumlu şey, dekor güzeldi
Yoruma tamamen katılıyorum. Ayrıca ses düzeneği çok kötü. Mikrofonlar tek amfiye bağlıydı. Kimin konuştuğunu anlamak için oyuncuların ağız hareketlerini kontrol etmek gerekiyor. Gereksiz küfürler de oyunun akışını bozuyordu. Bence 3 bile fazla puan.
Büyük bir hayal kırıklığı yaşadık. Oyunda bütün sahnelerde (oyuna hizmet etmeyen) hayatımda ilk kez duyduğum bir ton küfür vardı. Oyunculuklar çok kötüydü. Onca emeğe karşın böyle bir oyun izlediğim için çok üzgünüm.. Ritmi düşük, vermek istediği mesajların seyirciyle buluşmadığı yapay bir performans izledik. Ayrıca yorum yapan herkesin yazdıklarına kelimesi kelimesine katılıyorum
Ayrıca hayatlarımız zaten oldukça kaotik halde. Sanatla beslenip; ruhlarımızın katharsis yaşamasını bekliyoruz. Peki bu oyun neye hizmet ediyor? Bu soruyu izleyen arkadaşlarımla sorguladık. Sahnede sürekli toplumsal sorunları eleştiren karakterler (ki hiçbirinde içselleştirilmiş bir derinlik yoktu); birilerini öldüren, fütursuzca küfür eden ama anlatmak ya da eleştirmek istediği odağını bulamamış bir oyun çıkmış karşımıza...
Barda / Vigor Kültür Sanat