-
Çok çok çok ama çok kötü bir şeydi.. Ne yazık ki oyun diyemiyorum.. Çok üzgünüm.. Baş rol.. Tek nefeste konuşmaya çalışıyor, hiç mi nefes çalışmadın.. Nefes bitince alakasız yerde nefes alıp anlamsız vurgular yapıyor.Dekor koy dekor topla.. Sürekli..Arada yanlış ses kayıt girsin.. Dekoru yanlış koy, oyuncu tek cümle için oyın içinde dekor düzelt. Sonra tek cümle söyle çık.. Diğer oyuncu bu arada bekliyor filan..
-
Öncelikle romana, şaire saygımdan ötürü dedim ki "255 lira falan ama Sabahattin Ali bu".Demez olaydım.Hele ki bakın bu ekonomi de yaşamaya çalışan bir öğrenci olarak, benim yıllar boyu izlediğim en rezil oyundu.Gercekten bunu çok içtenlikle yazıyorum.Rezillikti tamamen,ışıklar sesler dekor, oyunculuk deseniz sadece madonna'yi oynayan kadın bir iki ton değiştirmesi dışında hiç çalışılmamisti.Gerçekten utanilicak bir iş olmuş.Olmamis.(Birde Türk tiyatrosunda anlatıcı işine giricekseniz eğer biraz daha dram kumpanyalarını okuyun ,en azından yol gösterici olur.)
-
Çok uzun zamandır tiyatro izlerim. Son senelerde, ekiplerin ve oyunların da çoğalmasıyla haftada ortalama üç oyun izleyen biriyim. Bu durum beğeni eşiğimi yüksek kılıyor. Bu genel notu düşerek başlayayım yorumuma: Üzgünüm.
Oyunu seçerken, her ne kadar ağırlıklı izleyici yorumu olumsuz da olsa, kitabın güzelliğine dayanarak oyuna bir şans vermek istedim ve ama gördüm ki tüm o negatif yorum sahipleri haklı. Öncelikli sorun bence ekibin, kapasitesinin üstünde bir eseri oyunlaştırmayı seçmesi. Sonrasında gelen şey, eserin nasıl sahnelendiği, yönetimi. İşte o tam bir fiyasko. İki perdelik oyunda, kısacık (kimisi bir dakikalık) sahneler arası o kadar uzun dekor değişimi var ki, oyundan ziyade loş ışıkta nakliye izliyoruz desem yeridir.
Bu arada hiç bir oyunda sahne arkasına bu denli vakıf olmak durumunda kalmamıştım. Çünkü sürekli dekor ve oyuncu sirkülasyonu olduğundan, perde açıklığı sebebiyle mecburen arkadaki harekete maruz kaldık. Özelde Raif Efendi'yi oynayan beyefendi başta olmak üzere, oyunculuklar da tat vermedi.
Tiyatro yapma çabalarını takdir ediyorum ama kendimi, fazlaca amatör seviyede kalan performanslarını ifade etmek durumunda hissediyorum. Keşke sadece sesli kitap özeti okuması şeklinde kotarılsaydı eser, inanın daha özgün bir çaba olurdu. Alkışım Maria Puder'i oynayan hanımefendiye.
-
Yorumlara bakma gereği duymadan gitmiştik konunun güzel olduğunu bildiğimiz için. Keşke baksaymışız ve gitmeseymişiz dedik. Sırf bu yüzden üye olup fikrimi belirtmek istedim. Işık kimi zaman erken kimi zaman geç açılıyordu, kimisi çok kısa pek çok sahne ve çok uzun sahne geçişleri vardı. Sahne kararıyor, alakasız ve iyi mixlenmemiş bir klasik müzik mixi açılıyor ve uzun bir bekleme eşliğinde sürekli dekor değişiyordu. Hem bu geçişler hem de sahnelerin içinde bulunan uzun sessizlikler seyircinin oyunun içine girmesini imkânsız hale getiriyordu. Maalesef çok amatörceydi, hiç zevk alamadık. Oyuna dair beğendiğimiz tek şey Maria Puder’i canlandıran kişinin oyunculuğu oldu.
-
Kürk Mantolu Madonna / İstanbul Tiyatro Topluluğu