Sanırım sadece ben gülemedim. Serkan Keskin'in oldukça kibar kişiliğine karşı telefonlu kişiye diklenmesi (tamamen haklı), Sezin Bozacı'nın tiyatronun ilk yıllarında portakal kabuğu fırlatan seyirciler gibi kabukları saçması herhalde bilerek yapılmış hareketlerdi. Bu izleyiciye bu oyun gibi... Metot'u tekrar oynarsınız umarım... Cimri de oynayın, seyirci bol.
Kullandığı metaforlarla, alegorik anlatımıyla, modern sömürü sistemini tekme tokat eleştirmesi hatta yermesiyle, insanın en derinlerinde yer alan cinsellik, şiddet, ihtiras, hırs, iğrençlik.. tabularını sınırsızca gözler önüne sermesiyle... tam anlamıyla enfes bir metin.
O kadar enfes ki, 120 dk boyunca çok üst düzeyde bir tempo (koşma sahneleri), son derece başarılı senkronizasyon ve uyum (yapışma sahneleri) ve danslarla üzerinde çok fazla çalışıldığı ve emek sarf edildiği her haliyle belli olan mizansen ve oyunculukları dahi bir parça gölgede bırakacak ve oldukça eksikliği hissedilen dekoru (odalar arası geçiş) unutturacak nitelikte. Gerçi kullanılan project mapping tekniğine engel oluşturabilir diye de kullanılmamış olabilir, ancak yine de eksikliğini hissettirdi.
Cinsellik, şiddet ve iğrençlik unsurları seyirciyi rahatsız edecek nitelikte tam anlamıyla gözünün içine sokulmuş, ki amaçlanan zaten bu. En azından benim açımdan amacına ulaştı diyebilirim.
Kesinlikle tavsiye edilir, ancak çocuklarla gitmeyiniz.
Cimri / Semaver Kumpanya