Detaylıca ve incelikle işlenmiş, Türkiye’ de süre gelen tek kişilik oyunlardan farklı hikâyesi, dili ve kurgusuyla; Usta işi bir metin Sendrom.
Oyundan çıkan birçok kişi bu işin evrenselliğini konuştu, bunun görülüyor olması harika…
Türkiye’nin, tiyatromuzun çok sağlam bir oyun yazarı kazandığını rahatlıkla söyleyebilirim.
Performansa gelecek olursak, Dilara Vural bu zor metni büyük bir ustalıkla oynuyor diyebilirim. Açık ara ve tartışmasız Yılın En İyi Kadın Performanslarından! Sahneler arası geçişlerdeki rahatlık, sakinlik, hiçbir zorlama olmadan bir duygudan diğerine atlaması ve sizi seyirci olarak oyunun sonuna kadar beraberinde sürüklemesi… Dünyasına kapılmamak imkânsız! İzleyenlerin aşağıda başka sağlam oyunculara benzetmelerini okuyunca abartı bulmuştum fakat izleyince ne demek istendiğini çok iyi anlamış oldum.
Rejideki derinlik oyuncuya hizmet ediyor. Dekor orijinal ve alt zeminden başlayan bir ışık tasarımıyla sizi oyuncunun performansına odaklamış. Alt ışık oyunları ise -özellikle finalde- çok güzel.
Alt ışık çok kuvvetli olduğundan bazıları için göz yorucu olabilir.
*Göz hassasiyeti olanların en önden izlememesini tavsiye ederim.*
Ayrıca Eren Beyi ve Uğur Beyi kutlarım bu güzel ışık tasarımı için. Ve maiyetinde tüm ekibi…
Oyun benim için ağlamak ile gülmek arasında… En sevdiğim kısımlar Babasıyla ilgili hikâyelerin geneli ve bahçe kısımları oldu. Yağmur detayına ise bayıldım. İzlemenizi kesinlikle tavsiye ederim.
Alkışları daim olsun!
Sendrom / Fact Tiyatro