Richard'ı izledim ve karmaşayı gördüm. Peki bu oyuna neden geldim? Birinci nedeni Okan Bey'in Richard eleştirilerini duyduğunu tahmin ediyorum. En azından ekşi sözlük okuyordur. Bu oyunda kesinlikle değişik bir yerden yaklaşacak diye bekliyordum. Zira o kadar eleştiriye kulaklarını tıkayacak bir "boomer" değildir kendisi diye düşünüyordum. Ama tıkamış, aynı karmaşa devam ediyor. Gerçekten de oyuna geldim.
Okan Bey'in işine bir şans daha vermemin diğer nedeni Hayko Cepkin'di. Sahne enerjisi ve müthiş sesinin katkısı ile oyunu yükselteceğini düşünüyordum. Ama hayal kırıklığına uğradım. Sevgili Hayko'ya gerekli alan sağlanmamış. Kısacası oyun sonunda ne anlattığınızı anlatmayın. Ne anlattığınızı oyunda anlatın lütfen.
biliyorsunuz ki Moliere Kadınlar Mektebi'nin Tenkidi'nde şöyle yazar mealen: 'bir yemeğin tadının hoşuna gidip gitmediğini öğrenmek için yemek kitabına bakmazsın.' kendisini sürekli kurallara uymadığı için eleştiren akademik ve soylu çevrelere karşı mücadelesi sırasında, özellikle tartuffe çok eleştirilmiştir ve o sırıtını halka dayamak için, halkın beğenisi övmüştür.
her şeyden önce moliere neşelidir, 'gerçekten' komiktir, sivri dillidir ama insancıldır. maalesef izlediğim bu oyun için hoş duygular beslediğimi söyleyemeyeceğim :)
bir kere bunun komik olması gerekmiyor mu? asla değil. ya da şöyle diyeyim, moliere'in karakterleri içinde bulundukları durumlar ve ona verdikleri tepkilerin zeki olması ve inceliği içinde komiktir. asla ve asla izlediğimiz oyundaki gibi, oyuncuların recep ivedikvari sündürmeleri ile yırtınan bir komiklik değildir bu. bu bakımdan hiçbir oyuncunun yorumunu beğenmedim. mevzular zaten alaycılığa elveren, iki yüzlülüğü açık eden, insanlar arası ilişkilerin sömürüsünü çıplak olarak gösterdiği için komiktir, sizin hiçbir şey yapmanıza, lafları bir garip söylemenize, şive yapmanıza, abartılı jestlere girmenize gerek yoktur. hele o, 'eniştee eniştee' denilen anlarda, başkası adına utandım.
tartuffe fetö değildir :) bu hedefe koyulan isimler tartuffe'luğu anlamamızı engeller. o çıkarların kesişmesiyle vuku bulandır, dinsel baskının kaynaklarını gösterendir, ahlaksızlığın karakteristik özelliklerinin vücut bulmasıdır. ama oyundaki bütün önemli sahneler, olay örgüsü darmaduman edildiği için bu alış veriş ve dalavere belli olmamakta, bu belirsizliğin üzeri alkış garantili birkaç güncel siyasi değinmeyle açıklanmaya çalışılmaktadır. dolayısıyla, onları ortaya çıkaran ilişkiler yumağı yerine, ilişkilendirilebilecek isimler söylenmiş, bu da birçok başka ismin üzerini örtmüştür, mesela neden bizzat Diyanet olmuyor Tartuffe? sanatçı işini iyi yaptığında izleyiciler doğru cevapları bulur, moliere'nin metnini okuyun o size daha ne isimler aklınıza getirecektir. gerçekten merak ediyorum, sadece bu oyunu izleyip, oyunu okumamış ya da başka gruptan izlememiş birisi tam olarak ne anlamaktadır?
çıkarılan sahneler yerine ise 'yaratıcı' buluşlar konmuş. bunlar en basit tabiriyle yakışmamış. bazıları da yoruyor. neden iki karakter birbiri ile konuşurken birbirlerinin üzerinden atlayıp zıplıyor, neden orkestranın gösterdiği yazıyla karakterin fikri değişiyor, neden masanın etrafındaki sandalyeler devriliyor? sadece çatışmaları korunan bir diyalog yetecekken bu hareket enflasyonu niye var?
oyunun beğendiğim kısımları sustukları yerler. müzik eşliğinde olan bu sahnelerde, neredeyse fiziksel tiyatro araştırmalarının machbeth uyarlamasına yaklaşan noktalar var. sanatçıların cesaretini daha çok sanatsal yenilikler denemesinde arayan biri olarak, belki tamamen bundan oluşan, yani konuşmadan sessiz ya da müzikle yapılan, imajların dünyasında geçen bir tartuffe bu ekiple daha iyi olacakmış gibi geldi. yalnız olmadığımı düşünüyorum, çünkü seyircinin enerjisinin arttığı yerler de o büyülü anların yaratıldığı kısa anlardı.
yani klasik bir metnin yorumunun klasik olması gerektiğini düşünüyor değilim, bu oyunun yaptığını anlamsız buluyorum sadece. eğer bir yorum getirecekseniz, mevcut olanı daha da daraltan bir yerden olur mu? düşünsenize çilekli pasta yapıyorsunuz, bulduğunuz yenilik içindeki çilekleri çıkarmak.
sonuç olarak hiç bu kadar sıkıcı bir moliere izlemedim.
Drakula / BKM