Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Dağ fare bile doğuramadı. düşük yaptı. aylar aylar önceden yer gök inlemiş ve haftalarca önceden zar zor bilet bulabilmiştik. Dünya edebiyatının zirvesi Shakespeare ile türk tiyatrosunun zirvesi Haluk Bilginer buluşuyordu. Daha ne olundu...
Daha oyun başlarken hayal kırıklıkları sıralanmaya başladı. O koca kibirli ve gururlu ve ihtişamlı kral, henüz ilk sahnede delirmişti. Oyunun sonunda ulaşacağı ruh haline henüz ilk dakikada kavuşmuştu bile. Bu dev yırtık en başta belirince, olanca kusur içeri boşalıverdi elbet. Piç edmundun piçliği ailesel durumlardan çok suratına takındığı mahalle piçi pozları ve metinde (şükürler olsunki) olmayan feci espirilerine indirgenmişti. Oyundaki eksen kayıklığı her yerde kendini gösteriyordu. Son noktayı Glouchesterin kulağı kesilirken havalarda uçuşan espiriler koydu. Bir tragedya nasıl kötü bir komik musamereye çevrilir? bunu göstermiş oldular..
Her hayırda bir şer vardır diyerek ayrıldık salondan.. Hiçbir şeyi hiçkimseyi abartmayacaksın arkadaş. yoksa sonu hayalkırıklığı...
Kral Lear / Oyun Atölyesi