Kendini “vasat” olarak tabir eden, hikaye açıldıkça ise içindeki meraklıyı çıkaran ve sonuyla içimizi ısıtan oyun “Saraylının Üç Ölümü” Cem Arslan tarafından öyle güzel oynanıyor ki… Karakter geçişleri ve anlatıdaki naifliğinin hala etkisindeyim. Tüm ekibi tebrik ederim, bu devirde tiyatro yapmak, hele ki tek kişilik oyun yapmak zor. Çok iyi başarmışsınız, alkışlar size. :)
Müthiş bir oyunculuk fakat senaryoda yer yer kopukluk hissediyorsunuz. Dekorda da aynı şekilde zayıf kalmış ne yazık ki...Fakat Cem'in performansına ve çabasına diyecek yok!
Tek kişilik bir oyun olsa da figüratif kadro çok geniş, denebilir. Oyuncu, karakterden karaktere, duygudan duyguya, hâlden hâle geçiyor. Daha önce izlediğim tek kişilik oyunlardaki yeknesaklık sorunu bu oyunda kesinlikle yok. Sözünü ettiğim canlılık, yine oyuncunun yaratıcılığı ve performansı ile ilgili. Tonlama ve duygu sunumlarındaki kabiliyeti, oyunun heyecanla alımlanmasını sağlıyor. Bu bağlamdaki oyunların bir diğer
dezavantajı, seyirciyi tek bir duyguya gark etmek. Oysa bu oyunda onlarca farklı duygu var. Böylesi trajik bir metin, ancak bu kadar renkli bir biçimde canlandırılabilirdi. Gülümseyerek, şaşırarak, merak ederek izledim. Ayrıca metnin edebi kalitesini de atlamak istemem. Hem biçimsel hem de içerik yönünden çok kuvvetliydi. Kutlarım. Eşsiz bir yaratıcıkla, eşsiz bir oyun kurulmuş. Umarım hak ettiği şekilde ilgi ve dikkat çeker.
Başarılı bir performans, hangi duygu anlatılmak isteniyorsa hepsini yaşattı. İzlemekten keyif aldığım bir oyun oldu. Emeginize sağlık.
Saraylı'nın Üç Ölümü / Brot Tiyatro