Oyunu Nisan ayında izleme fırsatı bulmuştum. Kumbaracı’da ne zaman oyuna gitsem daha girişte beni samimiyet hissi kaplıyor. Bazen bu yüzden objektif bir seyirci olamıyorum.
Oyun Babil’de, yeraltında ikinci bir krallık kurup, kendini kraliçe ilan etmiş Semiramis’in halkı ve ailesini korumaya çalışma mücadelesi içinde kendi günahlarıyla yüzleşmesini anlatıyor.
Semiramis rolünü oynayan Sevil Akı’yı izlerken sürekli bu rolü ondan başkasının oynayamayacağını düşündüm. İnanılmaz! Kusursuzdu!
Semiramis’in kızını oynayan Ceyda Akel’i izlerken gerçekten yoruldum. Özellikle kapalı ağzı ve dişlerini sıkarak sert kadın imajı sağlamaya çalışması beni çok yordu. Üzgünüm karakter ile bağ kuramadım. Aynı şekilde Meriç Rakalar fazla zorlama ve samimi bulmadığım bir yerden oynamayı seçmişti. Ancak her iki oyuncuyu ilk kez izleme şansı bulduğum için birkaç oyunda da ayrıca izleyip değerlendirmem daha doğru olur. Ancak ikisinin de karşısında pürüzsüz oyuncular olması, ekstra bir şeyler yapma çabasına mı sebep oldu diye düşündüm (?)
Murat Kapu ve Gülhan Kadim mükemmel bir ikili olmuşlar. Samimiyetleri, sempatileri oyuna ayrı bir renk katmıştı. Sadece Murat Kapu’yu bazen farklı rollerde izlediğimde de bu tarzını sık sık görüyorum. Bazen aynı karakteri izliyormuşum hissi geçiyor.
Tolga İskit mükemmel bir detaysın! Ne söylesem az kalıcak. Kalabalık duasından sonra böyle bir rolde, tertemiz oynamış. Böyle bıçak sırtı rollerde bu kadar duru oyunculuklara az rastlanır!
İbrahim Arıcı’yı ilk kez izleme fırsatı buldum. Enerjisine hayran kalmamak mümkün değil. Çok çok rahattı sahnede ve o kadar üzerine giymiş ki rolü çok çok beğendim.
Ayşegül Uraz rolü ona yakıştıramadım neden bilmiyorum ama kendisini defalarca izleme fırsatı buldum ancak bu rol için doğru seçim olmadığını hissettim. Enerjisi ve cast olarak bana inandırıcı gelmedi.
Genel olarak oyunun sade ve akıcı bir anlatımı var. Konu karmaşık görünüyor ancak yalın bir anlatımla çok güzel akıyor. Kumbaracı kalitesi şaşırtmadı :)
Çember'in Anası / kumbaracı50