Oyun Halide Edip ve Nazım Hikmet karakterleri üzerinden entelejansın toplumsal olaylara yaklaşım şekillerini, eylemsizliklerini, mücadele yöntemlerini ve duyarlılıklarını konu ediniyor. Yazar bu iki karakteri rastgele seçmemiş. İki farklı dünya görüşünün günümüzde de yansımasını gördüğümüz iki aydın prototipini dramatik merkezin ortasına koymuş. Bir treni bekleyen ama belki de o trenin gelişiyle hiçbir şeyi değiştiremeyecek olan iki karekter sığ politik tartışmaların günümüzde de sıkça yaşandığı bir ortama bizi götürüyor ve onların eylemsizlikleri bizi güldürürken sinirlerimizi de bozuyor. Tren belli ki cumhuriyet sonrası gelişen/ gelişmekte olan/ gelişemeyen ülkenin temsili gibi gözüküyor. Treni kullanan yani ülkeyi yöneten siyasi erk de bu mekanizmanın sahipleri ya da idarecileri konumunda. Oyun toplumsal mesajların ve sert eleştirilerin olduğu bir eser. Her şeyden önce çok zekice bir buluş var. Bu buluşun sadece parlak bir fikirden ibaret kalmadığı da ortada. Mülkiyet meselesinin bir bank ile tartışılması, konformizmin siyasete belirgin bir yön vermesi, Antik Yunan’dan beri süregelen demokrasi aldatmacası, ilkelerin tutarsızlığı vurgusu yapılan konulardan bazıları. Oyun sürprizlerle devam ediyor ve 70 dakika boyunca hiç sıkmıyor. Her iki oyuncu da çok başarılı. Enerjileri harika. Bütün bir oyunu keyifle izledim.
Halide İle Nazım'ın Bir Tuhaf Buluşması / gestus