-
İzlediğim en kötü 2. Oyun. İçerik bir o kadar anlamsız. Her şeyden bir şey alıp güldürmeye çalışmışlar ne komik ne de bir mesajı var. Emek gösterilen her şey teşekkür edilmesi gereken bir yerde olmuyor. Vakit ayırıp geliyoruz ve sonuç vasat bir gösterim. Lise tiyatrolarının çok daha iyi işler çıkaracağından eminim. Bu içeriksiz zaman hırsızlığını 80 dakika zor dayandım. Takdir yine sizin ama asla tavsiye etmiyorum.
-
Tiyatrolar.com'daki puanına aldanıp bilet aldım fakat oyunun izleyiciye verdiği ne bir mesaj vardı ne de anlatmaya çalıştığı bir hikaye. Basit espriler ile seyirciyi güldürmeye çalışmışlar. İlk defa bir tiyatro oyununun sonuna kadar dayanamayıp çıkmak zorunda kaldım.
-
Oyunu 23 Mart Cumartesi gecesi Moda Sahne'de izledik. 2 kelime ile ifade etmem gerekirse, oyun tam bir "false advertisement". Demet Evgarlı 39 Basamak'ın üzerinden mi geçinmeye çalışmış nedir, ciddi anlamda, kandırıldığımı hissettim. Sesler çok dağıldı, çok hızlı konuşuyorlardı ve akış da çok hızlı olduğundan, oyunu anladım dersem de yalan olur. 4 kişi gittik ve hiç birimiz anlayamadık. Birimiz anlasa, hadi diyeceğim benim hatam. Neyse, özetle beğenmedim. Beğenmemenin ötesinde, hatta biraz isminden mütevellit öfkeliyim de. Belki bu isim olmasa, daha tolere edebilirdim oyunu ama yok yani, resmen duygularımla oynanmış ve müthiş bir beklenti sonrası dağ fare doğurmuş gibi hissediyorum. Siz siz olun önceki oyunla kıyaslamadan, açık zihinle gidin. Benim gibi gereksiz öfke ve üzülme seansı yaşamayın.
-
Ciddi bir metin sorunu var; anlatılamıyor, anlatılamayan defalarca araya girilerek "burada aslında olan bu" deniliyor. Tiyatro değil, ancak kaydıyla radyo tiyatrosu.... Gözleriniz kapalı izleyebilirsiniz; dinleyebilirsiniz demek istedim. Birde kıssadan hisse "sorunu" var; onun bile birkaç kez tekrarlanması gerektiği düşünülmüş!
-
Sade ama oyun atmosferini çok iyi yansıtan işlevsel bir sahne tasarımı, ışık ve müzik gibi teknik desteğin kusursuz, karakterler, oyuncu seçimi ve oyuncuların performanslarının da harika olduğu, tek perde olmasına rağmen, yumuşacık sahne geçişleri ile ilerleyen, seyir keyfi yüksek, ADT prodüksiyonu bir oyun..
Oyundaki en önemli eleştirim metne ve yazar(lar)a.. Sahneye konan harika bir aile hikayesi ve trajedisinin içine, yaşamdaki iniş çıkışlar ve insan ilişkileri gibi konuları satranç oyunu temelli metaforlar ile sıkıştırmak çok iğreti olmuş, bu bölümler (bence) oyun atmosferine de uymuyor ve seyirciyi zihnen de oyunun akışından koparıyor.. keşke bu soyut alegoriler yerine karakterlerin hikayelerinin yakıcı ve gerçek yönleri işlenip, seyircinin etine kemiğine çuvaldızlamalar yapılsa ve kitle daha da rahatsız edilseydi.. (Cengiz mesela, neden bir aile arıyor..? bu konu, metinde, resmen güme gitti)
yine de beğendiğim ve keyif aldığım bir oyun oldu, teşekkürler, bol alkış...
39 Buçuk Basamak / Tiyatroadam