Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Oyunun kurgu ve atmosferi oldukça başarılıydı. Eko ve ambiyansın seyirciye iyi aktarılması seyircinin oyunun içine çekilmesini sağladı. Ancak biz seyirciler (en azından bir kısmımız) sanki üniversitede siyasi düşünce teorisi dersine girecekmişiz gibi bir diyalog bekledik. Halbuki adı üzerinde "adamın" ölmeden önceki son gecesi. Sokrates'in düşün dünyasına kazandırdığı onca görü ve diyalektik başka başka karakter ve olaylar üzerinden oldukça etkili işlendi.
En çok ilgimi çeken kısım ise (daha doğrusu hikâyenin bel kemiği) Sokrates'in de bir insan olduğu ve yaşamı sadece diyalektikten ibaret görmenin sosyal bir hayvan olduğumuz gerçeğini unutturmamasını salık veriyor. Kendini sadece beyin olarak görmenin bir noktada işe yaramayacağı ve insan doğasının kıskanç, öfkeli, zalim ve çıkarcı yönünün şartlar oluşunca nasıl da ön plana çıkacağı Sokrates ve Gardiyan arasındaki rol değişimleri vasıtasıyla gayet başarılı işlenmiş.
Hikâyedeki Sokrates'in eşi olan kadına ve onun söyleyip temsil ettiklerine de ayrı bir parantez açmak gerekir. Çünkü kadın hem oyunun ivmelendiricisi hem de önemli bir parçasıydı. İnsan doğasının ne kadar ilkel ya da elit, ne kadar bilge ya da cahil olursak olalım, kadın ve kıskançlık üzerine kurulu olduğunu bize gösteriyor. Ayrıca kadın aklının ne kadar değerli olduğunu tam Sokrates ve Gardiyan birbirine girecekken araya girip bütün dünyaya çektiği tirat aslında kadınların da ne kadar "beyaz güvercin"e benzediklerini seyircilere çok güzel anlattı. Gerek bireyler gerek devletler arasındaki savaşların çıkma nedeninin aslında barışı paylaşamamak olduğunu bizlere kadın üzerinden anlatmış oluyor. Bu temayı anlatabilmek için ise oyunun senaristi ve oyuncular ufak bir risk alıp hemen ikinci perdenin başında tecavüz olayı ile seyircilerin kalplerini soğutuyorlar. Ancak son kısımlardaki "Gerçek Sokrates kim" tarışması ile neyin anlatılmak istendiği anlaşılıp kalpler tekrar ısınıyor.
Oyunun son kısmında ise öten horozun aslında tavuk olduğu çıkardığı yumurtadan anlaşılıyor. Yani aslında üçüncü kez öten şey horoz değil tavukmuş ve öyle duygu yoğun bir anda kendilerini öldürmeleri kimsenin kazanamadığı bir dünyaya gönderme yapmış.
Sokrates'in Son Gecesi / Çankaya Sahne