-
-
Konsepti farklı bir oyun. Havuzda oynanan tiyatro oyunu, Nişantaşı' nda eski bir apartman dairesinin yatak odasında izlediğim tiyatro oyununu hatırlattı bana. Sahne yerine izleyicinin oturduğu alanda sergilenen performans seyircinin dikkatini toplaması açısından son derece faydalı. Oyunculara yakın olmakta cabası. Hikaye ve anafikir iyi olmakla beraber, bazı sahnelerin gereksiz yere aynı repliklerin tekrarlanarak uzatılması, seyircilerin en trajik yerlerde kahkalarla gülmesi ve oyun öncesi her koltuğa konan plastik bardak suların oyun boyunca izleyiciler tarafından ellerinde tuttukları için ses çıkarmaları sizi oyundan koparıyor. Tavsiyem illa su vermek istiyorsanız 330 luk plastik şişelerde verin ki plastik bardaklar kadar ses çıkarmasın. Erdem Kaynarca' nın başarılı bir sporcuyu canlandırdığı oyunda sporcu vücudunu sergilemesi inandırıcılık etkisini arttırıyor. Bazı yerlerde sözler karışsa ve dil sürçmeleri yaşansa da performansı iyiydi. Erol Babaoğlu ve Fehmi Karaarslan' ın oyunculukları bana pek bir zorlama geldi. Tuğçe Tanış ilk başlarda biraz tutuktu ama havuza düşüp ıslanınca açıldı sanki.
-
Yönetmen kendi oğlunu kadroya soktuki 10 yıl sonra emekli olsun. Bu arada Ahnet Tanpınarı görürseniz söyleyin, Şehir Tiyatrosunda devletten telif almak için her oyunu şarkılı yapıyorlar. Yoksa o kadarda şarkılı diiliz. Netaş Tiyatronun bir sonraki oyunu ne zaman. Tiyatrolar.Com.TR de bulamadım nedense. Halbukki Türkiyenin en kaliteli sitesi.
-
Hastalık Hastası oyununu 2 Mayıs Perşembe prömiyer gününde izledim, prömiyerleri hem seviyorum, hem de nefret ediyorum. Oyuna emek veren tüm kişilerin onure edilmesi ,manevi olarak ödüllendirilmesi sevdiğim taraf, genelde oyuncu arkadaşlarının, yakınlarının aşırı-yapay-beğeni davranışları, kahkahaları ise nefret ettiğim taraf. Bu oyunda da oyuna konstantre olmama engel olan epey tuhaf sesler-yüksek perdeden kahkahalar, telefondan fotoğraf çekmeler oldu ancak beni daha çok rahatsız eden Şehir Tiyatroların yaşadığı kalite düşüşü.. Bana öğrencilik yıllarımda(1997-2003) tiyatroya sevdiren kurum, şu an tiyatrodan soğutuyor. Şöyle basit bir karşılaştırma yapayım: 5 Mayıs Pazar günü Netaş'ta çalışan bir dostum "Netaş Tiyatro Topluluğunun" sahnelediği "Babil'e bir Melek İniyor"(Yazarı:Friedrich Dürrenmatt)oyununa davet etti. Amatör mühendislerin seçtikleri oyun, performansları inanın profesyonel oyunculardan daha samimi ve çok daha iyiyidi. Umarım gelecek sezonda tekrar Şehir Tiyatrolarında kaliteli yapımlar izleriz. Oyuna dönecek olursak, en komik sahneleri Gün Koper(oyunun en iyisiydi!) ve Çağrı Büyüksayar'ın olduğu sahnelerdi. Sevinç Erbulak'ın tekrar Şehir Tiyatrosuna dönmesini çok sevindim, umarım haksız yere uzaklaştırılmış diğer kişiler da en kısa zamanda görevlerine işlerine geri dönerler. Son olarak Şehir Tiyatrolarında çalışanlarında akrabalık ilişkileri(baba-oğul, anne-kız..vb) çok sık rastlanan bir durum ancak bir yönetmenin küçük oğlunu kendi yönettiği oyunda seçmesi belki de ilk olabilir, belki de değildir :) Ahmet Hamdi Tanpınar'a göre toplum olarak "Şarklıyız" (Doğuluyuz:)) ama bu kadar "Şarklı"(Doğulu:)) olmasak daha iyi olacak :)
-
-
-
Hastalık Hastası beni hasta etti. Bir arkadaşım dediki, Kenan Işıkda Molierein Cimri oyunu aynen bu yorumla sahnelemiş, oda hastalanmış. Saunada kayınca onu hatırlamak için Tolga Yeter teksti azıcık değiştiriğ toparlamış. Ben oyunların alt kadrolarındaki asistanları onure etmek için onların yaptığı işi beğenirsem onlarıda yazarım. Bu yönümle Türkiyedeki en önemli eleştirmen olduğumu düşünürüm. Ama aynı arkadaşım Belediye, Devlet mahsus onları asistan yazıyorki, çalışmaz gibi görünmesinler yada maaş alsınlar diye uyardı.BU oyunda deli gibi çalıştıkları belli ama ben yinede Sadece Aybar Taştekini alkışlsyayım o zaman. Sevinç Erbulak eski jüri arkadaşlarını toplasın ve bu oyunla Komik Kadın dalında Afife Jale Ödülünü şimdiden garantilesin ama Ayrılıkta daha iyiydi. Şükrü Türeni özlemiştik. STV dizilerinde oynadığı kadar iyi oynuyor buradada. Çağrı Büyüksayar müthiş. Sevil Akının heralde işi vardı o gün yada rolü küçükse kostüm ve makyajdan ben fark edemedim, ama iyidir mutlaka. Fatih Mehmet Haroğlu müthiş ışık yapmış, spotlar asmış, kablolar çekmiş. Bu teknik şef baş dekoratör olmalı. Onu keşfeden ve bu kadar iyi tasarım yaptıran Tolga Yetere teşekkür ederim. Herkes Tolga artık reji yeter diyor ama bence Kenan Işığın yolunda. Umarım ayağı kaydırılmaz ve çok çok iyi işler yapmaya devam eder. Televizyonda Payitahttada muhteşem ötesi oynuyor.
-
-
-
Facebookta video izleme partisiyle uyarlanmış. Komik ama üzünç
Red Speedo / Twotwo Production