-
Şu ana kadar beni ağlatmayı başaran tek tiyatro oyunu oldu. Haluk Bilginer'i yakından gördüğüm için başta sadece onu izliyordum ancak afra'yı oynayan hanımefendi de çok başarılıydı. Onun tepkilerine ve doğallığına da bayıldım. Müzikler ve dekor muhteşemdi. Erdil Bey'in zihninde yaşamak ve aslında onun gerçekliğinde gerçek olanı da görmek beni çok etkiledi. Dekorların sürekli değişimi ve buna şahit olmamız sürecin ne kadar titizlikle hazırlandığını bize göstermiş oldu. Filmine göre daha dokunaklıydı, Haluk Bilginer farkı sanırım bu da...
-
Oyunu gerçekten çok beğendim. Haluk Bilginer muhteşem bir performans sergiliyor; oyunun duygusal ağırlığını tamamen taşıyor. Hikaye çok etkileyici olsa da sahne geçişleri bir süre sonra biraz kafa karıştırıcı ve yorucu olabiliyor, benzer geçişlerde akıcılık zaman zaman kayboluyor. Yine de özellikle final bölümü öyle güçlü ki, salonda herkes gibi ben de çok duygulandım. Genel olarak derin, sarsıcı ve iz bırakıcı bir oyun.
-
Öncelikle emeğinize sağlık. Hayranı olduğum Olivia Colman’ın başrolde olduğu ve oyunla aynı isimli Baba filminin tiyatro versiyonunu yine hayranları olduğum Haluk Bilginer ve Zeynep Özlem Dinsel’den izlemek oldukça heyecan verici ve harika bir deneyim oldu. Oyunu çok beğendim, güzeldi ve etkileyiciydi. Sahne geçişlerinin tarzı yaratıcı ve hoştu ama o kadar çok ki biraz bunaltıcı olabiliyor bir süre sonra. Oyunculuk adına baba-kız dışındaki ekip biraz düşük ve acemice geldi bana. Tablo boyama sahnesi biraz havada kaldı, bir şeye bağlanabilirdi belki. Işık, ses, sahne tasarımı ve kostüm oldukça başarılı ve en çok beğendiğim şey çeviri oldu. Çevirmeni ayrıca tebrik ederim. Alkışınız bol olsun.
-
Bu sezon aslında bu oyunla başlamak istedim oyun izlemeye. Sarsıcı olacağı ve vurucu olduğundan emindim ama bu kadar tatlı olabileceğini hiç düşünmemiştim. İşleniş şekli,sahneye konması,dekoruna kadar ilmek ilmek işlenmiş belli. Zeynep hanım zaten şahane ama yha Haluk Bilginer :( son sahnede mahvolduk, sanki gerçekten o acı çekiyor gibi hissettim. Perde kapanıp açıldıkça boğazımdaki yumru çözüldü ve hıçkırıklara teslim oldum salondaki herkes gibi. Fırsat bulabilen ve tiyatro seven herkesin izlemesini öneririm
-
Florian Zeller metinlerine ayrı bayılıyorum, Haluk Bey'e ayrı.. Muharrem Bey yine incelikli bir iş yönetmiş. Tolga Bey'in müzikleri yine şahane. Özlem Hanım'ı da keza izlemek çok keyif verici. Normalde kötü işlere uzun uzun yazarım, ama böyle çok iyi oyunlardan çıkınca insan beğenilerini ifade edecek kelimeleri bulmakta zorlanıyor. Paranızın son kuruşuna kadar karşılığını alacaksınız. Nerede bulursanız gidin izleyin, izlettirin! Ayrıca teşekkürler Oyun Atölyesi!
Baba / Oyun Atölyesi