Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Hayatımda izlediğim ilk tiyatro oyunuydu. Oyun Atölyesi’nin merdivenlerinde izlemiştik. Haluk Bilginer’i sahnede ilk gördüğüm anı unutamıyorum. O gün, tiyatro serüvenimin, en iyi oyunla başlayacağını bilmiyordum. 15-16 sene geçti ama ben hâlâ daha iyi bir oyun izleyemedim. O günden beri Haluk Bilginer’in bir oyununu bile kaçırmadım. Yeniden gelsin. Yeniden oynansın.
Mükemmel bir karşılama, sanki karakterler evinize misafir olmuş, Havva’nın hikâyesini onlardan dinliyorsunuz gibi. İzlediğim tek kişilik performanslarda oyunu Dirmit, Eylül, Toz gibi oyunların hemen arkasına yerleştiririm. Sinem Hanım küçücük sahneyi bir mahalleye çeviriyor. Ve o ufak tefek kadın sahnede devleşiyor. Etkileşimli oyunlara bayılıyorum. Kendinizi hikâyenin içinde buluyorsunuz. Oyunun sonunda sanki Havva sizin mahallenin kızıymış ve
olayları yaşamış gibi hissediyorsunuz. Sadece oyunun sonuna doğru bir ara hikâye basitleşiyor, durgunlaşıyor gibi hissettim. Eyvah oyun gidiyor dedim ama son 10 dakika öyle şeyler yaşattı ki büyülendim. Meğerse son darbeyi yemeden önce bize ufak bir mola verdirip nefes aldırmış. Sinem Hanım’ı ve ekibini tebrik ediyorum.
(7) Şekspir Müzikali / Oyun Atölyesi