Oyunu sosyal medya hesabımda şöyle kısaca özetledim:
Bazı oyunlar ikinci kez izlenmeyi hak eder. Dirmit ise 25 kez falan…
Evet, oyunu ikinci kez izlemeye gittim. Hayatında ilk kez tiyatroya gidecek bir arkadaşıma, tiyatroyu sevdirmek için bu oyunu seçtim. Hayranlıkla seyretti. Gel gelelim, oyunun sonunda acı gerçeği söyledim: Maalesef seni götürebileceğim bundan daha güzel bir oyun yok. Buna yakın oyunlar izleyeceksin, fakat daha iyisini ben izlemedim.
Bir oyuncu, sadece el hareketlerini ve sesini değiştirerek aynı sahnede 5-6 ya da daha fazla karakteri nasıl birbirine karıştırmadan seyirciye aktarabilir? İşte böyle…
Hani, dizilerde, filmlerde usta oyuncuları ve… diye en son yazarlar, onore ederler ya… İşte Nezaket Erden 20 sene sonra onlardan biri olacak. Ve Nezaket Erden diye takdim edilecek.
Dekor yok, ışık yok. Kostüm yok. Bir tiyatro oyunu, enstrümanlarından en fazla bu kadar yalıtılabilir. Bunun bir üst seviyesi sahnede oyuncu olmaması.
Emeği geçen herkesin eline sağlık.
Türk Sineması’nda şiddetin en acımasız halini insanlara gösterip başarılı olmuş Barda filminin başarısız bir uyarlamasını izledik.
Sinemadan tiyatroya, tiyatrodan sinemaya, televizyona, romandan tiyatroya aktarılan işlere her zaman bir adım uzak durmaya çalışıyorum. Çünkü birkaç numune iş dışında genelde hayal kırıklığı oluyor.
Oyunda çok fazla problem var. Birincisi çok oyunculu oyunların kronik bütçe/yetenek sorunu. Tardu Flordun gibi bir tiyatrocunun yanında, genç arkadaşlar biraz sırıtıyor.
Deniz Çakır, filmde olmadığı gibi oyunda da olmayabilirmiş. Meşhur çırak karakteri daha işlevsel. En azından getir götür yapıyor. Ama yine de kendisinin o güzel ses tonunu dinlemek keyifli.
Mikrofonlu oyunu çok sevmememe rağmen büyük sahnelerde sıkça denk geliyoruz. İlk kez konuşanın kim olduğunu anlayamadığım bir oyuna denk geldim. Bunun bir akustik çözümü olmalı. 10 kişinin olduğu sahnede kim ne diyor, takip etmesi çok zor.
Işık ve dekor başarılı. Zaten bu işin ustasından çıkmış.
Oyun çok uzun, konser tadındaki başlangıç kısalabilir. Ayrıca bu kadar gerildiğimiz bir oyunda neden ara verilmediğini anlayamadım. Sinema gibi değil, şiddetin içinde ve bir pay sahibi gibisiniz. Oyun bu anlamda bence deneyimlenmeli. İnsanın yeter lan yeter diye bağırası geliyor.
Oyunun konusunu, senaryosunu anlatmaya gerek yok. Metni Barda filminden ayıran şey şiddetin nedenine daha fazla eğilmiş olması. Barda filminde arkadaş olmak istemiştik diyip geçilen gerekçe, burada çok daha ayrıntılı işleniyor.
Gidilir mi? Farklı bir deneyim için gidilir.
Not: Buradan sonrası ufak bir spoiler’a girebilir. Okuyup okumamak kararı size kalmış :)
Bence tiyatroda bir silah bir kere patlar. Bam güm adam vurulan bir tiyatro oyununa gitmek yerine kaliteli bir aksiyon filmini izlemeyi tercih ederim. Ölüm şekilleri değişik olmalı. Ayrıca çok aşırı küfürlü. Bu demek istediğimi oyuna gidince anlayacaksınız. O kadar küfürlü ki, oyundan çıkınca siz bile küfür etmeye başlayabilirsiniz.
Sevgili Arsız Ölüm - Dirmit / Tiyatro Hemhâl