İbrahim Barulay'ın oynadığı Apsolit oyunu, detaylarla zenginleşiyor, kağıt üzerinde klişe gözüken her temayı, bir çocuğun şaşkınlığı ve bir şeyleri ilk kez keşfetme çoşkusuyla tasvir ediyor. Yaşanmaz hale gelen bir Kürt ilinden büyükşehire taşınmak zorunda kalan, otoriter ve dindar bir babanın çocuğu olan İsmail'in hikayesini anlatan oyun, özel sanatsal yeteneklerin keşfini ve bu yeteneklerin sosyal eşitsizliklerle nasıl bir belaya dönüşebildiğini ele alıyor. Oyun dramatik keşiflerle doludur, büyükşehirin sokaklarında kayboluşu, ilk denizi görüşü, bir dert ortağı olarak annesi, arkadaşlarının her gördüğünde bir türkü istemesi, müzik hocası sayesinde 'ne olduğunu' anlaması ki kulakları hep uğuldamaktadır. Hikayeyi aceleye getirmeyen bu yaklaşım, oyuncunun müthiş yeteneği ile derin ve kapsamlı bir oyuna dönüşüyor.
Cihangir Atölye Sahnesi'nin Neredeyse Eşittir oyunu, her şeyden önce tüm ekibin söylemek için can attığı şeylerin enerjisi ile yüklü. Sıkıca kurgulanmış dramanın sınırlarını zorlayan biçimsel denemelerinde bu enerjinin taşkınlığı var. Oyunun başlangıcında bilet paraları bir kutu içinde toplanıyor, eğer oyundan memnun kalmazsak geri alabileceğimiz söyleniyor. Bu oyunu seyretmek yerine başka neler yapabilirdik ya da bu bilet parasını mesela bir bira içmeye harcasak daha mı iyi olurdu? Oyun insanların alternatif 'tercihlerinin' de ekonomik maliyete dahil olduğu savını ekonomi tarihinden teorik bilgilerle tartışmasının yanısıra, kendisinin de bir meta olmasını görünür kılıyor. (Bilet parası asgari ücretlinin bir günlüğüne denktir.) Bu tür oyunlarda eksik bırakılan şey ise karakterlerinin hayatlarını tam olarak incelememektir. Kapitalizmin insanlarda yarattığı yoksunluklar incelenmiş, karakterler sadece bu açılarından ele alınmıştır. Yani oyunun ilerlemesi için gerekli olduğu kadar bilgilendiriliyoruz onlar hakkında. Mesela Cihan'ın oyun boyunca arabasında taşıdığı şeyler nedir, ya da egemen bakışın ötesinde, onu bütün dilenci gibilerden biri, listede bir sayı gibi olmasının dışında nasıl görebiliriz? Yani mesela Cihan aşk hakkında ne düşünmektedir? Yine de bu yüksek enerji, seyirciyi yakalayan ses tasarımı, oyuncuların aksamayan temposu ile güzel bir seyirlik sunuyor.
Apsolit / Strandom Arthouse