Ünlü isimlerin yer aldığı ve büyük bütçeli izlenimi veren oyunlardan sonuncusu da Don Kişot Müzikali oldu. Birçok yorum bu 'broadway' havasını sevse de, neresinden tutsan elinde kalan bir oyun. Hikaye esas olarak bir handa geçiyor, bu handa çalışan Dulcinea adını verdiği bir kadına tutulur Don Kişot. Şövalyemizin tutulduğu bu kadın, handa diğer erkekler tarafından taciz edilmektedir. Bataklıktan kadın kurtarma ilginç bir şekilde oyunun merkezine dönüşür. Romandaki şövalye olmak için geride bırakılan kadın olması gerektiğine dair komik bir tür eleştirisi, bu oyunda yeşilçamı andıran bir hüviyet kazanıyor. Sürekli reklamlarında görülen o güya 'prestijli' tiyatro yapma çabasını bırakıp, başından itibaren kusurlu, abartılı olduğunu bilerek hareket etselermiş sanki bütün bu sıkıcılıktan kurtulacakmış gibi geldi izlerken. Zuhal Olcay bir an için şarkıyı söyleyemese de şu büyük bir iş yapıyoruz havası dağılsın istedim. Sonuçta bir açıdan Don Kişot, başarısız bir erkeğin başarısızlıklarla dolu eğlenceli bir şövalye parodisidir, bunun da parodisi garip olurdu.
Tiyatro Adam'ın yeni oyunu Jan Dark'ın Öteki Ölümü, Fransa'nın ünlü kahramanının zindanında geçiyor, yakılarak öldürülmesinden bir gün önce. Jan Dark kendi canını kurtarmak için nasıl tövbe etmesi gerektiğini prova ederken, vicdanı yakasını bırakmaz, onun yardım çığlıklarına tanrı bizzat gelerek yanıt verir. Ama dilenci kılığında. Cellad ise Tanrının emirlerini kendince yorumlamaktadır ve Jan Dark'a cinsel bir saldırıda bulunmasının ardından cinsel organı Tanrı tarafından yok edilerek, 'onursuz' bir 'sürüngen'e dönüştürülür. İdealleri uğruna ölmeyi göze almak ile o idealleri yok sayarak güce teslim olmak gibi önemli bir tartışmayı komedi üslubunda sahneye taşıyan oyun, kayda değer bir etki bırakmıyor. Olağanüstü meseleler, olağanüstü stil denemelerini de talep eder. Oyun bu haliyle oldukça geleneksel komedi anlayışına sahip ve politik arka planı söylem düzeyinde kalmış gözüküyor.
Don Quixote Müzikali (Don Kişot) / Çolpan İlhan & Sadri Alışık Tiyatrosu