-
Oyunun basit, hepimizin bildiği bir konusu var. Para hırsının etik değerleri gölgelemesi ve bunun yıkıcı etkisi.
Oyun metninin gerçekçi tutulmasını, Umut karakterinin düşünce geçişlerini beğendim. Işık kullanımını, dekorun basit ama işlevsel oluşunu ve özellikle video kullanımını çok beğendim.
Duygu geçişleri olan ve aslında bir aile trajedisini anlatan bi metin olduğu için oyuncuların da bu duyguları aktarması gerekiyor. Bu konuyu rahatsız edici veya oyunun kalitesini bozacak boyutta olmamakla beraber biraz zayıf buldum. Yeni bir oyun olduğu için bunun da zamanla oturacağını düşünüyorum.
İzlenmeye değer bir oyun. Seneye ben de tekrar izleyeceğim. Herkesin emeğine sağlık.
-
-
Oyun, her ne kadar günlük hayatımızda üzerine konuşmasak da özellikle İstanbul gibi bir kentte olası deprem senaryolarına ne kadar hazırlıksız olduğumuzu bana tekrar düşündürdü. Binalarımızın, kontrol mekanizmalarımızın ve gücü elinde tutan yetkililerimizin her defasında bu sınavdan kalmaları belki de toplum olarak bu durumun duygusal ve gerçek etmenlerini kavramamıza engel oluyor. Bu noktada oyunun kolektif oyunlaştırma dinamiği sayesinde kazandığını tahmin ettiğimi “grilik” ve “ortada olma” yönleri farklı bir bakış açısı kazandırmada oldukça başarılı. Kişileri suçlayarak, taraf tutarak bu koca gerçek tehlikeyi bir dizi izler gibi izlemenin ayakta uyutulmaktan farksız olduğu bu dönemde Kara Kutu eylemlerimizin gerçek ve samimi sebepleri üzerinden bizlere yeni bir değerlendirme yapmamızı öneriyor.
Oyun birden fazla duyumuza -görsel/video ve ses kullanımlarıyla- hitap eden örülmüşlüğüyle olayın sebep olduğu durumlardan uzaklaşmamızı engelliyor. Tetiklenen duyularımız aylar içerisinde hızla unutma eğiliminde olduğumuz deprem tehlikesini psikolojik, ekonomik ve ilişkisel bağlamlarda derinlemesine irdeliyor.
Oyuncuların metin üzerindeki hakimiyeti benim açımdan samimi bir izlek oluşturdu. Hemen hemen hepimizin çevresinde deprem mağduriyeti/cinayetini yaşamış insanlar olduğunu tahmin ediyorum, en azından kendim adına bu konunun gözden kaçmasına izin vermediğiniz teşekkür ederim.
-
Oyundan çıktıktan sonra dahi insana düşüncelerini, hislerini tekrar tekrar gözden geçirme ihtiyacı hissettiren; gücünü kolektif enerjisinden alan bu oyunla tanışmak ne büyük keyif! Emek emek örülmüş hikayesi, hepimizin yakınen tanıdığı o "aile" ve "deprem". Oyuncuların samimiyetiyle bezeli icra kuvveti hiç de hafife alınmayacak kadar etkisine alıyor hepimizi, öyle ki tüm seyirci kıkır kıkır gülüyor, her karakterin hikayesini daha da fazla merak ediyor, uzun uzun izlemek istiyoruz. Bu merakla birlikte, onlarla çıktığımız bu yolculukta Kara Kutu açılıyor ve hem öğrendiklerimizle hem de yapılan seçimlerin ağırlığının bıraktığı hislerle baş başa kalıyoruz. Sürükleyici hikayesiyle bizi bir an olsun seyirci koltuklarında geri bırakmıyor; görüntü, dekor ve ışık kullanımıyla, yaratıcı denemeleriyle bir bütün halinde bizi Kara Kutu'nun atmosferinin içine alıyorlar. Sahnede gördüğümüz yaratıcı icralar ve rejisel dokunuşlar ile oyuncuların oyuna hakimiyeti birleşince seyirci için keyfi ve seyri yüksek muhteşem bir oyun çıkıyor ortaya. Çıktıkları bu yolculukta bizlere de onlara eşlik etme fırsatı verirken çok güzel sorular atıyorlar ortaya, yaptıkları seçimlere ise bizleri de dahil ediyorlar: Kırmızı hap mı, mavi hap mı? diye soruyoruz "Umut" ile birlikte. Uçurtmasına takılınca gözümüz, ailenin her ferdiyle birlikte bizler de elden ele taşıyoruz tüm hikayeyi. Yarın ne olacağı bilinmez; ancak aynı "Umut" gibi, ertesi güne bizlerin de aynı uyanmayacağı kesin diyoruz büyük bir eminlikle. Her anıyla tadını çıkarabileceğimiz, seyircinin sanatsal tatmin ile salondan ayrıldığı bir tiyatro oyunu karşımızda, alkışı bol olsun!
-
Kara kutu, kapkaranlık bir gündemden içimizi daha da karartmadan çıkmayı başaran hem hikayesi ile hem de ekibi ile umut verici bir oyun. Yeni yüzler, yeni bir hikaye, taptaze bir enerji... Oyunun her aşamasını kolektif bir şekilde kurgulayan, yeni şeyler üreten, söyleyecek farklı bir sözü olan bu güzel insanların ilk göz ağrısını izlemek çok mutlu etti. Her birini yıllarca sahnede izleyebilmek dileğiyle, alkışınız bol olsun!
Kara Kutu / BGST - Boğaziçi Gösteri Sanatları Topluluğu