Yorumlarda gördüm ki en çok eleştirilen şey '''ŞİVE''ler olmuş.
Sanki oyunda baştan sona ''ŞİVE KOMEDİSİ'' yapılıyormuş gibi birçok yorum yazılmış.
O dediğiniz ŞİVE KOMEDİSİ; Güldür Güldür Show'larda veya Recep İvedik'lerde bolca mevcut.
Oysa, mesela Kibar Feyzo, ŞİVE KOMEDİSİ miydi! Ki bakarsanız büyük oyuncu denilen Şener Şen; Maho Ağa, Baran veya Ali Haydar karakterlerinde aslında aynı şiveyi kullanmıştı...
Oyun hızlandıkça seyrekleşen şiveli tipler, oyunun yerliliğini betimleyen veriler ve buna dense dense şiveli grotesk denir! Yine de, ''Groteski Abdullah'' huzurundaki Milli Piyango çekilişinde bile hile yapan ama şive yapmayan bir baş-kan görse de seyirci, kumar oynamaktan alıkoyamaz kendini, Laz şiveli müteahhitin zamcıklarını da savunur, pek hevesli... Çünkü adı üstünde: Seyirci! %50'si hülo %50'si yabadabadu! Her şeyiyle çok güzel harakiriler bunlar! Adalet mi? Bu oyunda yok!
Diğer yandan, oyunda kadın karakterleri erkeklerin canlandırması da yine oyunun içindeki ''TİYATRO'' eleştirisi olarak okunabilir. Malum, oyunda Şekspir tarzında tiradlar da kullanılmakta. Şekspir döneminde kadınların sahneye çıkması yasaktı ve Ofelya bile o dönem erkekler tarafından canlandırılmıştı... Danimarka Krallığı'ndan söz açılmışken söylemeden geçmeyeyim: Dünyada bir kadının bir parlamentoda görev alması ilk kez 1924 yılında Danimarka'da gerçekleşmiştir.
Oyuncu kadrosu zengin ve çok iyi oyuncularla harmanlanmış iyi bir kurgusu vardı. Başrollerdeki oyuncuların performansı çok iyi buldum. Gerçek tiyatro emekçilerinin olduğu bir oyunu uzun süredir böyle bir kadro ile izlememiştim.Oyuna emek harcandığı kesin.Can Gürzap , Gönen Aykaç ,Mahmut Gökgöz , Tayfun Sav, Uğur Keleş .Özellikle Belediye Başkanı rolünde Tayfun Keleş çok başarılı idi. Siyasetin iki yüzlülüğünü çok başarılı aktarmış ve Papaz rolünde ise Mahmut Gökgöz duruma göre değişen insan tiplemelerini çok başarılı bir şekilde yansıtıyorlar.Zamanında çok ezilmiş ve şimdi bulduğu güçle aynı şekilde karşındakini ezen bir kadın rolünde ise Gönen Aykaç yine çok başarılı.Tebrik ederim.Oyun yaklaşık 2 saat 15 dakika sürdü.Dekor tasarım harikaydı. Oyunun gidişatına göre maddi durumu iyileşen Güllen halkını, ilk sahnedeki kötü giyimlerinin zamanla değişmesi , sahnenin giderek ışıklandırılması daha da artan Altın Havari Oteli’nin tabelasındaki harflerin netleşmesi dekor ile ilgili güzel detaylardı .Bu anlamda Behlüldane Tor'a tebrikler. İnsanın para ile imtihanı neticesinde ahlaki, insani değerlerini bir anda yitirmesi neticesinde Adalet kavramını bizlere sorgulatan güzel bir eser. Bu anlamda İstanbul Devlet Tiyatrolarının böyle oyunlarla devam etmesini biz tiyatro severler olarak en büyük temennimiz.
Einstein'ın İhaneti / Tiyatroadam