Eveeettt.... Uzun yazı okumaktan sıkılanlar öncelikle okumasın :)))
Öncelikle Craft'ın fuaye sorununu irdeleyelim... Craft'ın en iyi fuayesi, Cihangir'de yer alan mekanda idi... Daha sonra Kadıköy'deki sahne'nin fuayesi olmadıgı gibi, oyunu izlemeye gelen izleyici yagmur altında, karda ve fırtınada içeri alınmaz, kapıda bekletilerek, bazı kişilerin sadist duyguların tatmini saglanırdı.... Özeliklle Kadıköy'deki sahneye gittiginizde, oradaki atölyede egitim gören arkadasların çöplerini bıraktıkları rezil masaları, oyunu izlemeye gelen oyuncular temizleyip oturmak zorunda kalırlardı... Yeni mekanları Bomontiada'da da fuyaye yok... Siz, Sahne kapısı önünde ayakta sıraya giriyorsunuz ve bekliyorsunuz ve tahminimce 150 Kişi kapasiteli sahne için 20.25 de kapı acılır, 20.30'da oyun başlar gibi temelsiz bir cümleyle muhatap oluyorsunuz. Bitti mi hayır :))) Sahnede yetkili arkadas, saclarını tepesinde toplayan feminen arkadas, sizin sıra bekleyişinizi espri konusu yapıp arkadaslarını güldürmeye calısırken zekasını ne kadar olduğunu anlıyoruz. Kısaca Craft'ın fuaye sorunu devam ediyor, ve gelen izleyiciye hak etmediği saygıda yaklaşılıyor...
Gelelim oyuna.... Serkan Altunorak'ın performansı yine ve yine cok kötü... Killology oyununda direkle yaptıgı dansımsı figürler ile kurtarmıstı, bu sefer de oyuncumuz aglama atölyesine gitmiş, ve aglıyor... Aglayarak duygu gecişini saglayacagını düşünüyor... Duygu gecmiyor... oyunun en trajik kısmı olan, Lucy'nin ölümü, izleyiciyi dehsete düşürmesi gerekirken, sıfır performansla o kısım gecmiş gitmiş oluyor...
Oyunun sonunda aklınızda kalan; komik olduğunu düşünen Crafft kapı görevlisi, Serkan'ın kötü performansı…
Garaj ve Yen gibi oyunlar sergileyen Craft'tan aynı yüksek kalitede, yetenekli oyuncuların yer aldıgı performansları bekliyorrum....
Dalgakıran / Sea Wall / Craft