3 Ekim 2024 akşamı Mecidiyeköy Büyük Salonda seyrettim oyunu. Antik Yunandan günümüze ulaşmış Aristophanesin bu eseri aslında pek çok oyuna ve filme ilham kaynağı olmuştur. Spoiler vermemek için söylemiyorum. Oyunu okuyup gittim. Çok güzel bir çeviri ancak bazı eklemeler ya da makaslamalar yapıldığını düşüyorum. Sabahattin Eyüpoğlu çevisinden kontrol ettiğimde Roller :
Lysistrata
Kleonike
Myrrhine
Lampito
İhtiyarlar Korosu
Kadınlar Korosu
Probulos
Birkaç Kadın
Kinesias
Kinesias’ln Çocuğu,
Kinesias’ln Uşağı,
Spartalı Sözcü,
Atina Şehir Meclisi Üyesi,
Bir Atinalı, Bir Spartalı olarak yer alıyor. Çeviride yer alan Yunanistan sözcüğü ise oyunda hiç geçmedi. Sakıncalı bulunmuş bu sözcük galiba. Sakıncalı bulunan bir başka kelime de şarap sözcüğü. Oyunda kullanılmamış Metinde var. Bunun gibi pek çok detay var. Oyunu okumadan gidenler Aristophanes böyle yazmış zannedebilir. Oysa devlet tiyatrosunun belli kademeleri bazı sözcükleri uygun bulmamış. Oysa cinsellik içeren pek çok detay yer almış.
Barış Erdenk'in rejisini beğendim. Beş oyuncunun tüm rolleri oynamadaki başarısı oyuna ayrı bir renk katmış (makaslamalar olmasaydı dedim yine de kayıp roller için). Soluk soluğa geçen 75 dakika pek çok seyirciye kısa gelecektir. Şarkılar, müzikler ve koreografi oyunun temposunu yükselten unsurlardan biri. Çok işlevli dönen dekor zaman zaman beni ''araya bir oyuncu sıkışacak'' diye. korkuttu. Başta Lysistrata rolündeki Fulya Ülvan ve tüm oyuncular övgüye değer. Bazı espiri ve mizansenlerin 18 olduğunu düşünüyorum. Avustralya göndermesi çok keyifli... Bu sezonun kaçırılmaması gereken oyunlarından olduğunu düşünüyorum. Eserin sonunda biz anlamayız diye birileri bir tarafından uydurup yazmış final sözleri var. Ancak eserin sonundaki sözler gerçek çeviride şu şekilde.
ATİNALILAR KOROSU
Gelsin koro, Üç Güzeller’i, Artemis’i çağıralım,
İkiz kardeşi Apollon’u, koroların başı Dertlere deva tanrıyı çağıralım!
Mainadlar arasında
Gözleri parıl parıl yanan Bakkhos’u çağıralım!
Zeus’u çağıralım, ateşi gökleri saran Zeus’u,
Heybetli karısı Hera ile birlikte.
Ardından bütün tanrılar gelsin,
Görsünler bizi bu güzel barış gününde.
Alalai, alala, io, io, paian...
Sıçrayın havalara, hora tepin
Bir zafer şenliği yapar gibi,
Thai, evhoi, evhoi, evhai, evhai!
ÜYE
Spartalılar, bir daha duymak istiyoruz sesinizi!
BİR SPARTALI
Ey Sparta’nın perisi,
Sevgili dağını bırak da,
Gel yine yanımıza,
Kutla bizimle Amyklai tanrısını,
Tunç tapınaklı Athena’yı,
Kahraman Tyndaros oğullarım.
Haydi yiğitler; bir adım daha,
Haydi hoplayın bir daha,
Uçun kuşlar gibi,
Horonları seven Sparta’nın gönlü hoş olsun!
Sıçrayalım dere boyunca,
Zıplayan kızlar gibi,
Tozu dumana katan taylar gibi.
Dağılsın rüzgârda saçlarımız,
Bakkhaların saçlan gibi!
Lysistrata / İstanbul Devlet Tiyatrosu