Gecenize neşe olduysam ne mutlu bana.
Lakin son bir sözüm var size. Kendinize asla yakıştıramadığınız o ithamları bir başkası söz konusu olduğunda hunharca harcamanız ne kadar etik ya da tutarlı bilmek istiyorum.
Farkında mısınız ama açıkça hedef gösteriyorsunuz. Üstüne bu tavrınızı ‘objektif’ olduğunu iddia ederek süslemeye kalkıyorsunuz. Olayları ve mizansenleri çarpıtıp algı yapıyorsunuz. Sizin örneğinizden yola çıkarsak halay çekerken slogan atan gençler meselesi son 6 ayın gündemi belki de 1 yıl ama Morî neredeyse 2-2,5 yıldır sahnelenen bir oyun. Buradan bile sizin kötü niyetli olduğunuzu görmemek için aptal olmak lazım. Bu bir tiyatro oyunu, sanat eseri, politik bir söylem ama bir propaganda ürünü değil. Eğer ortaya konan işi bu şekilde lanse etmeye kalkarsanız ne yazık ki bu tepkiyi alırsınız.
Altını çizdiğiniz o değer yargılarınız, hayat görüşünüz, dünyaya bakışınız ne yazık ki yazdıklarınızla örtüşmüyor. Size tavsiyem önce ötekiye tahammül etmeyi öğrenin sonra da eleştirmeyi!
Barışla, sevgiyle, sağlıcakla kalın!
Öncelikle oyunumuza zaman ayırdığınız, izlediğiniz ve üzerine bir de yorum yapma ihtiyacı duyduğunuz için ne yazık ki size teşekkür edemeyeceğim. Oyunu anlam veremediğim bir pencereden okuyup, yorumlamanız yeterince rahatsız edici değilmiş gibi bir de buradan insanları yanlış yönlendirerek, bunca emeği, çabayı, mücadeleyi baltalıyorsunuz. Oyunu beğenmemiş olabilirsiniz, sizi bazı noktalarda rahatsız da etmiş olabilir ama bambaşka bir perspektiften yorumlayıp, algı yapamazsınız.
Belli ki ne oyundan, ne metinden, ne de sahnede anlatılmak istenenden hiçbir şey anlamamışsınız. Bu ülkede uzun yıllardır gençlerin, öğrencilerin, kadınların, çocukların, eşcinsellerin ve daha yazmaya hicap duyduğum onlarca mazlumun, ötekinin mücadelesi devam ediyor. Bakın halkların demedim, hele KÜRT’lerin hiç demedim. Sanmayın ki imtina ettiğimden, sanmayın ki sizin hassasiyetlerinizi dikkate aldığım için bahsetmedim. Bahsetmedim çünkü oyunumuz ne kürt meselesi üzerine bir yorum yaptığından, ne de sahneye taşıdığından. Sahnede anlatılan kişisel bir hikaye. Bu bağlamıyla tabi ki politik bir oyun ama sizin göstermeye çalıştığınız gibi bir alana girmeden, kendi kişisel hikayesi üzerinden geliştirdiği politik bir dili olan sıradan bir hikaye. Nasıl oldu da bu bile sizi rahatsız etti, hassas yerlerinize değdi anlamakta güçlük çekiyorum. Pes! doğrusu.
Son olarak şunu da belirtmek isterim ki hassasiyetlerinize ne yazık ki saygı gösteremeyeceğim. Çünkü siz ve sizin gibilerin de iddia ettiği üzere bu topraklarda sizden başka herhangi bir milletin, dilin, dinin kısaca size göre ötekinin, diğer tarafta olanın yaşama hakkı yok. Bu topraklar sadece size bahşedildi çünkü. Bu dünya sizin etrafınızda dönüyor sadece. Kibriniz gözlerinizi köreltmiş.
Sabahlara kadar bağırsanız da, çağırsanız da bu ülkede insanlar var olmaya, mücadele etmeye, farklılıklarını savunmaya, kimliklerini korumaya devam edecekler.
Drakula / BKM