65 dakika, tek perde, kalabalık kadrolu, hiciv dolu bir oyun. Karakomedi.
İlk saniyesinden son anına kadar yüzümde engelleyemediğim tebessüm ile izledim diyerek başlamak istiyorum. Aziz Nesin misâli hicivler, ‘izahı olmayanın mizahı olur’ şeklinde şarkı sözleri, biz ve bizim gibi toplumlarda değişmeyen, değişemeyenlerin yüzümüze vurulması, hâline gülmeden geçemeyeceğiniz bir halkın temsili…
Sermet Çağan’ın bu harika metnini, böylesi bir performansla canlandıran tüm oyuncuları tebrik ediyorum. Yüksek efor gerektiren bu işi hakkıyla temsil ettiler. Hem çok eğlendim hem de hayran kaldım. Mimikler, beden ve ses kullanımı, duygu geçişleri başarılıydı. Ufak bir ilavem olacak:
Oyunu en ön sıradan izledim. Oyun gereği yüksek ses ve üst üste söylemlerin bindiği yerlerde, oyuncularla neredeyse burun buruna olduğum konumdan dolayı replikleri anlamakta ve sesin çok yükselmesinden dolayı zorlandığım anlar oldu. Hani kontrollü ses yükselmesi değil de bağırılıyormuş hissi oluştu bende.
Ben çok beğendim. Sezona yeni giriş yapan bu oyunun yolu açık, seyircisi bol olsun. Son olarak oyundan aklımda kalan iki küçük repliği paylaşmak istiyorum:
– Gideceğim! Kesinlikle gideceğim. Öküz gibi yaşayabileceğim bir yere gideceğim yahu!
– Ne linci yahu? Bu halk üzerinde herhangi bir musibetin sıradanlaşmadığı görülmüş müdür? Korkacak bir şey yok.
Sadece bu iki sözün nerede, nasıl, ne için söylendiğini anlamak için bile bu oyuna gitmelisiniz.
Ayak Bacak Fabrikası / Cihangir Atölye Sahnesi