Amerikalı yazar Will Eno'nun, 2005 yılında Pulitzer Drama finallerine kalan, 2017'de de sinemaya uyarlanan 2004 tarihli "hiçbir şey hakkındaki" tek kişilik oyunu ülkemizde pek sevilmiş ve farklı ekipler tarafından defalarca yorumlanmış.
İlk olarak Oyun İşleri tarafından 2013'te sahnelenen, bir hikâye anlatmak için seyirci karşısına çıkan ancak karışık kafası ve dağınık dikkatiyle ne hikâyesini bitirebilen, ne derdini anlatabilen; belki de bunu mükemmel biçimde gerçekleştiren birini anlatan Thom Pain'i 2015'te Gri Sahne yorumuyla izlemiştim.
2016'da Perde Sanat Tiyatrosu, 2019'da Tiyatro 4 tarafından da sahnelenen; anlattıklarından ziyade anlatamadıklarıyla ile öne çıkan bir oyun olarak tanımlanan "Thom Pain", ID İletişim yorumu "Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım adı, İbrahim Çiçek rejisi ve Hakan Kurtaş performansıyla 2023'ten beri sahnelerde...
Bir türlü kurguyu oluşturamayan ve bu çabasına seyirciyi de ortak eden post dramatik yapıdaki oyun; 'trajik ve var oluşcu bir stand-up olarak tanımlanıyor. İçine girmesi ve takibi zorlayıcı olan karmaşık metni nedeniyle izleyicinin hemen sevebileceği, ısınabileceği bir oyun olmadığını belirtmek gerek!
Hayatın bir anlamı olmasını, kendisi ve seyirciler için bir kurtuluşa, değerli bir şeye çevirmeyi isteyen Thom Pain karakterinde Hakan Kurtaş her zamanki gibi çok iyi bir performans sergiliyor. Punk Rock, Süpernova, İstila, Yak Bunu oyunlarındaki muhteşem performanslarını beğeniyle izlediğim için Kurtaş'ın Thom Pain yorumunu izlemeden duramadım! İbrahim Çiçek'in rejisi de merakımı tetikleyen bir başka faktör oldu!
Modern yaşamla yüzleşen bir adamın anlamaya ve tanımlamaya çabaladığı kırık dökük bir hikayeyi anlatan, yaklaşık 70 dakikalık oyunun tek dekoru, fazla kullanılmayan bir sandalye! Bağlantısız gibi görünen ve sürekli yön değiştiren monologlardan oluşan oyunda Thom Pain'in arı kazası, köpeğinin ölümü ve bir kadınla yaşadığı aşka dair anılarını dinlerken, Thom'un (haliyle modern insanın) çöküşüne ve her şeye rağmen var olma çabasına tanık oluruz. Thom Pain kendi korkularını sorgularken aynı zamanda insanlığın ve belki de bizim başarısızlığımızı sorguluyor!
Ben Çoktan Gidersiniz Sanmıştım, çok severken kaybedenler üzerine bir oyun. Yaşam ile ölüm arasında korkutucu ama bir o kadar da kısa bir an üzerine... Korkularının üstüne gidebilenler üzerine... Elimizden kayıp giden çocukluğumuz üzerine... Hafife alınmalar, suistimal edilmeler üzerine... Mutluluk, hayat, doğa, aşk, zaman, çocukluk, yalnızlık ve ölüm gibi kavramlar üzerine...
Terörizm / BahçeGalata