Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Bu akşam Devlet Tiyatroları’nın #Tangopera oyununu izledim. 3 arkadaş dayanamayıp ilk perdenin sonunda salonu terk ettik.
Oyunun dekor ve müzik ekiplerine lafım yok. Onları tebrik ederim.
Gelelim oyunun metnine… Oyunun ilk 20 dk’sı asla yaratıcı olmayan bir nişan sahnesiyle geçiyor. Herhangi bir tv dizisi gibi basmakalıp dialoglar akıyor.
Yazarlar oyuna eşcinsel bir terzi karakter yazmış. Hiçbir derinliği olmayan, adeta bir sirk hayvanı gibi ortaya atılmış ezbere bir karakter. Sahnede tek amacı abartılı şekilde kırıtarak seyircileri güldürmek. Yazarların homofobisi yüzünüze vuruyor.
Daha sonra yabancı dans hocasının “stüdyo” kelimesi yerine “s*k-yo” demesine gülmemiz bekleniyor. Neredeyiz biz ilkokulda mı? S*k diyip gülme devri Olacak O Kadar’la kapanmadı mı?
Ardından mantar olduğu iddia edilen iki p*nis kostümlü insan sahnede dolaşıyıor. P*nis!
Işık tasarımı feci. Sahnede kimin konuştuğunu asla anlamıyorsunuz. Arada gereksizce giren takip ışığı ise bir o yana bir bu yana sallanıp duruyor.
Tiyatro insanı geliştirir ya. Düşünce sistemi çağdışı kalmış insanların, insan hakları ihlallerine gülmemizi beklemesi ne acı. Ancak seyirci bekledikleri kadar çağdışı değil ki salondan en ufak bir kıkırtı dahi çıkmıyor.
Her hafta bir tiyatro oyunu izleyen bir seyirci olarak, hayatımda hiç bu kadar çok seyircinin ara sırasında salonu terk ettiğini görmemiştim. Yazar, dramaturg ve yönetmenler fuayedeki konuşmaları bir duysalar ağlarlar.
Umarım o yorumları da okuyup kendilerini bir gözden geçirirler.
Şu hayatta en çok özen gösterdiğim şey "zaman". Verimli geçmediği zaman çok üzülüyorum. O yüzden ilk olarak diyorum ki lütfen kıymetli vaktinizi bu oyun için ziyan etmeyin.
Ben düzenli bir tiyatro izleyicisiyim. Ömrümde ilk kez bir oyundan çıkmak istedim, bazen konu bazen sadece bir oyuncu bazen de müzikler beni tutar salonda ama bu kez hiçbiri olmamış. İnanın oyuncular sonuçta emek vermiş alkışlayayım dedim ama hiçbir oyuncuda arzu, heves ve enerji göremedim. Her oyuncu repliğini güzelce ezberlemiş ve okuyordu. Aceleye getirilmiş bir son, ilkokul hikaye kitaplarındaki gibi sevgi dostluk mesajları ile bitti. Şarkılar sesler gerçekten çok kötü, danslar çok fazla, alkışta gelen oyuncuların bazılarına bakıp bu kimdi diyeceğim kadar fazla oyuncu. Her şey her şey üzerime gelecek kadar fazla ve bunaltıcıydı. Süreyya Operasının muhteşem atmosferine hiç yakışmayan bir oyun.
Ayrıca oyundaki küfürlerin neden Biplendiğine bir anlam veremedim. Komik hiç değil zaten hiç kimse gülmedi..Devlet tiyatrolarının yeni yönetimi acaba kötü örnek oluşturur diye mi bipledi diye düşünmedim değil!!
TangoPera / İstanbul Devlet Tiyatrosu