Gerçekten izleği yüksek, mesajı güzel harika bir oyun. İpek Türktan aman tanrım nasıl bir oyunculuk denilecek harika bir oyunculuk sunuyor bize. Oyun bitmesin istiyor seyirci.Yalnız reji fikrinin güzel değişime rağmen istediği etkiyi yarattığını pek söyleyemeyeceğim. Özellikle ışık oyunları ve sahne dekoru oyunculukların çok gerisinde. Öykünün nereden aktığını(tematik olarak) anlamakta güçlük çekiyorsunuz. bağlam daha güçlü kurulsa ve ona göre akış tutturulsa yılın oyunu olabilirdi. Böyle bir dil , nesil, hayatın anlamı üzerine felsefe dolu hikayenin bazen dramatik aksa sıkışması bence oyundan eksiltiyor. Güzelsiniz. Elinize sağlık
Güzel bir tekst var, elimizde.. Samimi oyun sergilemek kolay olmuyor, tiyatro ekiplerinin hep hedeflediği ama yakalayamadığı bir durum bu. Ya bir sözün arkasında kalıyor oyunlar, ya da olduğundan daha sıradan/klişe basmakalıp oyunculuk gösterilerinin peşinde sürükleniyorlar. Ekip tiyatro aşkıyla textin tüm gerçekliği aramış gibi görünüyor. Oyun oynamayı bir çocuğun gerçeği kovalaması mottosuyla yapıyorlar. Sahnede fazla olan hiçbir şey yok. Eksikliklerse her zaman konuşulabilir. Bir hikayeyi oynamak değil,o hikaye olmak dediğimiz şey var sahnede. Tüm duruşlar ve karşı duruşlar hakkı verilmeye çalışılarak savunulmuş. Üstelik bu duruma dair şüphecilik, ki bence daha güçlü bile yapılabilir, finalde tüm güzelliğiyle konulmuş.
Hepimiz yaşadığımız hayatlarda bir dolu yönlendirmenin esiri ve üreticisiyiz. Çıkışsızlıklarımız, gibi çare arayışlarımız da bize yeni hikayeler kurmamız için sadece bir materyal. Bu materyal öyle bir şey ki, tanımlanamayacak denli karmaşık.. Sadece onu yaşayabilirsiniz. Saim’in yönetmenliğinde her bir “an” , sadece kendi gerçekliğini yakalama çabasına dönüşmüş..Ve bence yüksek oranda başarılı da olunmuş. Olması gereken de tam bu. Bazen finale doğru “kadın” dramaturjisi gibi zor bir denklemde, gerekmediği halde slogana kayıldığını hissetsem de, o şüphecilik ve Tansu Biçer’in harika kurduğu karakter bizi oyunda sürekli silkeliyor.
Seyirciye uyan diye konulmuş yabancılaştırma anları çok yerinde.. Keşke Nora karakteri açısından da ikircikli bir an bulunabilseydi. Tabi bu oyunun metninde zor olan bir yer de olabilir.Şüpheci olduğu final anı da benim bu eksiğimi giderdi diyebilirim. Tabi bu yorumlarım nacizane fikir uçuşması..
Nihal Geyran Koldaş’ın harika oyunculuğuna da değinmeden geçemeyeceğim. Gerçekten mükemmel bir performans sergiliyor. Defaatle oyuna gelip orda durmasını dahi istiyor seyirci.
Bu ekibin çok güzel ve altını ısrarla çizmek istediğim “samimi” oyunlar çıkaracağı belli. Yeni sahneleri hayırlı olsun. İçimizin sıkıldığı şu günlerde böyle güzel ekip, güzel oyunlar izlemek, büyük bir keyif bizlere.
Kesinlikle izlenmesi gereken bir oyun.
Sahne Galata iyi ki varsınız.
iyi oyuncuların tek kişilik iyi performanslarını izlemek bana büyük keyif veriyor. Ayşegül cengiz akman'ı daha önce de izleyip çok beğenmiştim. bu oyundaki tatlı kaçık halini izlemek de çok keyif verdi. delilik farklılık kavramlarını çok güzel ele alan, kukla kullanımı ve seyircinin oyuna katılmasının sağlanmasıyla temposu hiç düşmeyen, iyi performe edilmiş ve iyi yönetilmiş bir oyun. Verda habif de çok iyi yönetmiş oyunu, onun da eline sağlık
Bir Terennüm / Orchestra Theatre