2024 ün başlarında Aut oyununda fazlasıyla oyunculuğuyla yıldızlar saçan Sevkan Çelik in bu tek kişilik performansında tacize uğrayan bir çocuğun yetişkinliğe gidiş sürecini anlatırken bir kez daha dokunduğu her şeyi mucizeye çevirdiğini kanıtlıyor.Söyleyecek daha söz yok.Mükemmel.Kendisini daha nice oyunlarda görmek dileklerimle.
Tek kişilik oyunları seyretmek zordur ama Sevkan Çelik müthiş performansıyla sizi öyle bir yakalıyor ki koltuğunuza mıhlanıyprsunuz adeta👏👏👏👏👏Hiç bitmeyen temposu, akıcı metinle ve nefis bir oyunculukla birleşince zamanın nasıl geçtiğini anlamıyorsunız bile.Daha ilk 5 dakikada oyun içine çekiyor sizi sarmalıyor ve sonra Mert le birlikte heyecanlanıp,rüya görüp,korkup,üşüyüp,iğrenip,nefret edip ve boncuk dizerken buluyorsunuz kendinizi…Ve tüm bunlar olurken Sevkan ın harika oyunculuğunu bir daha hiç unutamayacağınızı düşünüyorsunuz…Sahne hakimiyeti,duyguların arasındaki geçişlerin ustalığı,gözlerine yansıyan o acı,korku ve nefretle bize harika bir oyun seyrettirdin Sevkan Çelik👏👏👏👏⭐️⭐️⭐️⭐️⭐️Daha nice güzel eserlerinle birlikte..
Memnun oldum. Ben Mart !
Sevkan Çelik'in yazıp yaşar kıldığı, Barış Can Çelik'in yönettiği " Mart " adlı oyunun dekor tasarımını Mahmut Ugar, afiş tasarımını Seren Şevval Dündar, yönetmen yardımcılığını Tuana Uzunlar, yapımcılığını Merdiven Altı Tiyatro, uygulayıcı yapımcılık görevini ise Ferkan Yurt üstlenmiş.
“Koşarken içimden 3000'e kadar sayıyorum. Yani aslında 1000'e kadar sonra bundan 2 tane daha.”
“Keşke insanları işlediği suça göre değil de, neden işlediklerine göre koğuşlara dizseler.”
Sevkan Çelik, " Aut " daki başarılı performansının hemen ardından, " Mart " adlı oyunda canlandırdığı Mert karakteriyle de, başarısını sürdürüyor, sahne hakimiyeti, malzemesi bol oyunculuğuyla göz dolduruyor.Hiç kuşkusuz, " Mart " ın büyüsü, hayatın gerçeklerine tuttuğu aynadan ( içgörüyü de ilave edebiliriz buna ) kaynaklanmakta.
Geçmişin bütün hayaletleriyle yüzleşen Mert, gözlerinin içine düşen acıyı saklamıyordu artık.Yara kaşındığında mı, yoksa acımaya başladığında mı, iyileşir sorusunu, kendisine sormayalı çok olmuştu.
Seyfi Ağabey'i hatırladı birden.Ürperdi.Ürpermek ne kelime, buz kesti.
Sevkan Çelik üzerinde durulması gereken, sahneye yakışan bir oyuncu.Yaşar kıldığı Mert kimliği oyunculuk kariyerine adeta yeni bir boyut katmış.Öyle yakışmış ki bu role ve öyle içten oynuyor ki. Nasıl derler, tam o rolün adamı.
Oyun öncesi Sevkan Çelik ile konuştuk.
" Mert aile içi sorunlarının, sosyal problemler ve düşünsel sorunlarının üstesinden saf mutluluğuyla gelmeyi başarabilen bir çocuk. Tüm bunlara bir de cinsel taciz eklenince, yaşadığı yıkımlarla nasıl Mart’a dönüştüğüne tanıklık ettiriyor. Sizleri Mert selamlayıp, Mert’ler uğurluyor…
'Mart' oyununu yazmamdaki en büyük dürtü erkek çocuklarına yapılan cinsel tacizi o çocuklar büyüdüğünde bile toplum baskısı sebebiyle dillendiremeyişi. Dillendirdiği taktirde; ötekileştirilen, cinsel kimliğinin artık değiştiğini (erkliğini kaybetme vs.) dikte eden zorba bir anlayışın, mağdurun karşısında belirdiğini/belirebileceğini anladığım gün bu önemli konuyu diğer insanlarla paylaşmak istedim. Ben yıllardır tiyatroyla insanlara bir şeyler anlattığım, anlatmaya çalıştığım için işi yine bildiğim yerden yaptım..."
Peki ya Yazar Sevkan, Oyuncu Sevkan'dan memnun mu ?
" Sergilediğin performansı hikayenin önüne geçirmeyip gerçeklikten koparmamaya çabaladığın, devinimlerini oyuna hizmet ettirmeye çalıştığın için teşekkür ediyorum. Unutmamışsın ki; bu hikaye senden önemli Sevkan."
" Mart " sezonun mutlaka izlenmesi gereken oyunlarından biri.
Beklenmeyen Misafir / Oda Tiyatrosu