Dilara Çabuk
@Dilara9
TAKİP ET0
Toplam yorum görüntülenme
Dilara Çabuk Aktiviteleri
-
Hem film hem de kitabına vakıf olduğum bir hikayeyi böyle güzel usta oyuncular tarafından yorumlanışını izlemek eğlenceliydi.
Tek sıkıntı, Kadıköy’de salon çok küçük gerçekten benim evde yapsalar insanlar daha iyi görüp, işitirlerdi… -
Size çocukluğumdan, tebessüm dolu bir "Merhaba"
Çocukluğu tek kanallı döneme denk gelenler, kahramanı, tonton Bayan Fletcher olan "Cinayet Dosyası" adlı diziyi hatırlar. "Katil kim?" temalı eserlere ilgim o dizi ile başladı. Akabinde Sherlock Holmes, Agatha Christie kitapları ve elbette o malum "Agatha Christie's Poirot" serisi.
Tiyatro Ak'la Kara, bendeki bu ilgiye hitap edercesine, dört yıl önce "On Kişiydiler"i sahnelemişti. Bu sezon da Savaş Özdural ve Atilla Şendil rejisiyle "Doğu Ekspresinde Cinayet"i oynuyorlar ki dün akşam ben o trene binmiş kadar oldum çünkü şahane bir vagon dekoru vardı sahne üzerinde.
Yolculuğumuz perdeye yansıtılan, eserin yazılışına dair tarihi bilgi içeren ufak bir tanıtım videosu ile başladı. Bu videoda da anlatıldığı üzere, hikayenin başladığı yer İstanbul'daki Pera Palas Oteli. Şöyle ki yazar Agatha Christie romanını, Paris-İstanbul arası konforlu tren seferlerinin sembol ismi Orient Express'in sahibi olduğu Fransız demiryolu şirketinin, yolcularının İstanbul'da konaklamaları için satın aldığı Pera Palas'ta 1933 yılında yazmış.
1934 yılında yayımlanan eserde, hikayenin ana karakteri dedektif Hercule Poirot'nun seyahat ettiği Doğu Ekspresi'nde bir cinayet işlenmiş, yolculardan biri, kapısı içeriden kilitli olan odasında ölü bulunmuştur. Eser orijinaline göre 12, oyun uyarlamasına göre 9 bıçak darbesi almış olan maktulün esrarengiz ölümünü çözmek, tren idaresinden sorumlu Bay Bouc'un ricası ile elbette dedektik Poirot'a kalacaktır.
Poirot'un, sahip olduğu mesleki özelliklerle, çevresindeki herkes ve her şeyi kusursuz takibi ve dikkati daha trene binmeden başlar. Cinayet akabinde topladığı ip uçlarını değerlendirme, trendeki yolcuları sorgulama aşaması oyun seyrinin en keyifli kısımları. Bu kısımda Poirot'u oynamayıp adeta Poirot olan Atilla Şendil'i yürekten kutluyorum.
Bu oyunun alametifarikası aşikar ki tren dekoru olan sahne tasarımı. Yemekli, yataklı gibi vagonlar arası dekor geçişinde, sahneye çekilen perdeye yansıtılan görüntülerden yararlanılmış. Yani dekor değişimlerinde mutlak bir karanlığa makhum olmuyorsunuz. Tren camlarından yansıyan görüntüler, olayın geçtiği karlı kış akşamına gönderme babında, vagon dışındaki kar uygulaması, genel olarak aksesuar kullanımı gözüme hoş gelen unsurlar oldular.
Oyunun dramatik örgüsü, sakin temposu, temiz oyunculuk performansları ve dahası duymayı özlediğim tertemiz diksiyon ve sesler günün bana kalan armağanları. Bu tip eserlerde konuyu bilmek bir dezavantajdır. İçinizde, aynı adlı kitabı okumuş ya da filmi izlemiş olanlar illa ki vardır. Ancak buna rağmen keyif alacağınızı düşünüyorum.
Kalabalık kadrolu oyun seviyorsanız, her bir detayı özenilmiş dekor merakınız varsa, polisiye içerikler ilginizi çekiyorsa, siz de benim gibi geçmişinize bir yolculuk yapmak istiyorsanız işte size fırsat. Kendinize bu 2 saati ayırmanızı öneririm.
Doğu Ekspresinde Cinayet / Tiyatro Ak'la Kara