Türk vatandaşı herkesin hayatında bir kere izlemesi gereken oyun. Her şey oyun öncesinde tiyatro holünde başlıyor. İngiliz askerlerinin gelip gözünüzün içine haince bakmasıyla zaten oyunun içine çoktan girmiş oluyorsunuz. Çıkışta asılı Türk bayraklarını gördüğünüzde duygularınıza hakim olamayabilirsiniz... Şimdiden iyi seyirler.
Cumhuriyetimizin 100. Yılında böyle bir oyunu seyirci ile buluşturdukları için öncelikle Sivas Devlet Tiyatrosu yönetimine teşekkürlerimizi iletiriz. Büyük bir coşku ve kalabalık içinde yapılan, Cumhuriyet Yürüyüşü ve Havai Fişek Gösterisinden sonra gittiğimiz bu oyun, tam da kutlamakta olduğumuz günlere yakışan ve tamamlayan bir oyun oldu !
Oyun Mustafa Kemal Paşanın Samsun’a çıkmasının öncesini, Samsun’a çıkışını ve sonrasında halkı örgütleyerek Sivas Kongresini yaptığı süreci anlatıyor sadece. Bu süreç tarih kitaplarında çok düz anlatılır. Oyunu bu sürecin tüm detayını anlattığından benim gibi tarih kitaplarına meraklı insanlar için bile şaşırtıcı ve bilinmeyen içeriklere sahip. Dönemin ve Halkın aslında ne kadar da umutsuz ve çaresiz olduğunu idrak etme bakımından son derece faydalı olmakta. Ve Atatürk’e olan hayranlığımızı uç noktalara taşımakta. Sadece son sahnede neden birden Sivas Kongresinin bitişi tarihinden 28 Ekim 1922 gecesine atladı oyun anlayamadım. Oyunun orijinalinde mi var yoksa günün önemine istinaden mi yapıldı bilemiyorum. Ama şık olmuş !
Oyunculuklar ve oyuncu seçimleri yerinde. M. Kemal Atatürk rolünde Samet Sünbül çok başarılı ve inandırıcı. Zaten tam 6 yıldır Sivas’ta her 4 Eylül’de Atatürk’ün şehre gelişini canlandırmakta. Halk olarak sadece kadınların seçilmiş olması güzel bir fikir. Sait Molla rolünde İsmail Tütüncü’de yine etkili bir kötü adam rolünü canlandırdı. Sahne aralarındaki müzikler ve türküler oyuna duygusallık katmış. Dekoru biraz zayıf buldum. Işık düzeni iyiyidi. Kostümler kusursuzdu. Akılda kalan çok etkileyici ve duygusal sahneler vardı. Atatürk’ün Samsun’a ve sahneye ilk çıktığı sahne, Annesi Zübeyde Hanımla olan vedası ve Kazım Karabekir Paşa ile olan sahnesi mükemmeldi.
Pek sahnelerde rastlamadığımız türden bir özelliği de var oyunun. Seyirciyi karşılama ve uğurlama bölümleri. Salona girmeden önce sizleri girişte İşgal askerleri ve bayrakları karşılıyor ! Hesap soruyor ve düşmanca davranıyorlar. Ayrıca tablolarda o dönemki işgal komutanları ve onlara destek veren yerli vatan hainlerinin portreleri var. Direnişçi Türk vatandaşı seyircilere “Direniş” yazan kağıtlar dağıtıyor. Oyunun çıkışında ise her şey değişmiş görünüyor. Türk bayrakları asılı her yerde. Atatürk’ün o dönemin en ünlü basın mecmualarında ki haberleri var. Portrelerde de Kurtuluş savaşımızın kahramanları yerini almış. Bu naif ve zekice düşünce için Tiyatro yönetimine ve ekibine teşekkürlerimizi sunarım.
1919 Kurtuluş savaşının başlangıcını ve Kongre süreçlerini anlatan bu oyunu, o dönemi tanımak isteyen veya bildiğini zanneden herkese şiddetle tavsiye ederim. Tiyatral açıdan mükemmel olmasa da vermiş olduğu duygusal, siyasi ve milli mesajlar açısından çok güzel bir oyun. (Ellerinden telefonu düşürmeyen gençler varsa ailenizde, özellikle götürün bu oyuna bilinçlenmeleri için)
Henüz bugün Çanakkale’de izledim oyunu. Fuaye alanından itibaren sizi içine alarak başlayan oyun 2 perde boyunca temposunu koruyor. Başkomutan Mustafa Kemal Atatürk’ün Samsun’a çıkışı çok güzel betimlenmiş. Öyle ki göz yaşlarımı tutamadım. Atamızın ve çok değerli silah arkadaşlarının Türk milletinin istiklali ve istikbali için attığı ilk adımların, tarihimizde kırılma noktası diyebileceğimiz kararların anlatıldığı sahneler çok güzel kurgulanmış. Her geçen gün büyüyen Atatürk özlemimizi bir nebze de olsa gideren bu oyunda başta Samet bey ve diğer oyuncular olmak üzere emeği geçen herkese çok teşekkür ederim.
Öteki / Luz Yapım