“hanımlar beyler, gelecekten geçmişe açılan büyülü bir çukur kazdık; tarihe sorularınız hazır mı? mesela sizce bütün yazarlar okunmayacaklarını bilerek mi yazmışlar? insanlar evlenip çocuk yapmayı bırakınca medeniyetler çökmüş mü? ayrıca ac
DEVAMIaba herkes ölmüş mü?!”
kara kabare’nin “MAN-LA” adlı yeni müzikli kara komedisinde, hayatın anlamını aramak için sahneyi “kazan” bir grup oyuncunun, bu kazıda buldukları “anlam haritasını” sahnelemelerine tanık oluyoruz.
Oyun kimlik meselesini, “Tiyatro olan - Tiyatro olmayan” arasında salınarak ele alıyor; tiyatro, kadın, erkek, beden, anlam, toprak gibi kavramlar ortaya konurken, kabareden seyirlik oyuna, performans sanatından müzikale çeşitli tiyatro biçimleri de seçilmiş örüntüde akıyor.
“MAN-LA” anlam krizinin izlerini, transhümanizmden sömürgeciliğe, derin “köy” kültüründen mitosa doğru bir çizgide ele alıyor.
DAHA AZ GÖSTER