Sergi, sanat tarihindeki en eski ifade biçimlerinden biri olan portreyi, günümüz çağdaş sanat üretimleriyle yeniden ele alıyor. Resim, fotoğraf, heykel ve videodan oluşan bu seçki, izleyicileri portrelerin toplumsal aynasında kendilerine bakmaya davet ediyor.
Portrenin temelinde figüre sadakat ve ona benzeyen bir imge yaratmak
DEVAMIvardır; bir yandan da, sanat bize portre yapmanın bir imgeyi yeniden üretmek değil, onu baştan yaratmak, yani bir kurmaca oluşturmak olduğunu öğretmiştir. Sergideki seçkinin çoğu, hafıza ve kurmacanın yanı sıra, hakikat, görünüm ve temsil kavramlarını inceliyor. Sergi, bir yandan portrenin normlarını sorgularken, bir yandan da ona ait stratejileri ve toplumsal alışkanlıkları açığa çıkarıyor. Resim, maskeleri ve makyajı ortaya serer; fotoğraf ise, kurmaca ve gerçekliğin kafa karıştırıcı etkilerini üretme potansiyelini kullanır.
Bana Bak! sergisinde kimi sanatçılar portrelerin anonimliğine ilgi gösterirken, kimileri de kimliği temsil etmenin sorunlarını vurgulayıp toplumsal rolleri araştıran işlere imza atıyor. Bazı yapıtlar bir insan figürünü veya yüzü tanımlarkenbazıları ise toplumların ayırt edici sembollerini resmediyor. Sergi kendimizi bir imge olarak nasıl yorumladığımız sorusunu gündeme getiriyor.
DAHA AZ GÖSTER