Mehmet Ali Uysal, içerisinde bulunduğu mekanı dönüştüren, aynı zamanda izleyicinin mekan algısını manipüle eden ve yerleştirildiği binanın kendi malzemesiyle bütünleşmiş geniş çaplı yerleştirmeler üretir. Günümüzde yaratım süreci, sergileme yöntemleri ve çağdaş sanatı algısı, kusursuz ve el değmemiş bir görünüm için sürekli öncenin izleri devamlı silinen, beyaz küp galeri mekanıyla iç içe geçmiş haldedir. Uysal yerleştirmelerini, bu geleneği tersine çevirmek, beyaz küp geleneğini yıkmak ve galer
DEVAMIiyi yaşayan bir yere dönüştürmek üzere kurgular.
Sanatçı, 2012 tarihli Kabuk adlı serisinde, galeri duvarlarının yüzeylerine sıkıştırılabilecek, koparılıp parçalanabilecek yumuşaklıkta olduğu izlenimi vererek, onları tene benzettiği bir tür illüzyon yaratıyor. Bir diğer çalışmasında, sergi alanını mimari sınırlarından kurtararak, malzemenin, formun ve içeriğin ta kendisi haline getiriyor. Askıda serisinde ise sanatçı, alışılagelmiş kullanımında sanat eserinin kenarlarını çevreleyerek bir tür sınır işlevi gören resim çerçevelerini, bükülmüş, şekli bozulmuş nesnelere dönüştürerek duvara asıyor.
DAHA AZ GÖSTER