Marmara Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi’nden 1983 yılında mezun oldu. Ardından, Fransız Hükümeti bursuyla Paris’e giderek burada iki yıl kaldı. 1990’larda Türkiye’ye dönerek İstanbul’a yerleşti. 1980’li yıllardaki ilk işlerinde; tarih, kültür, gelenek kavramlarını dadaizm teknikleri, kolaj, montaj, grafiti ve ‘ready-made’ nesneler ile birleştirip sorunsallaştırdı. Bir düşünür olarak ise, Türkiye tarihinde, özellikle batılılaşma-modernleşme projesinin dayatmış olduğu, temellük ettiği şiddet
DEVAMIin ve travmanın etkilerine odaklandı. İsmet Doğan’ın işlerinde, Latin harflerinin sunulması, 20. yüzyılın başlarında Türkiye’de gerçekleşen dil reformunun, toplumsal mühendisliğin de politik bir araç olarak kullanıldığının açığa vurumudur. İsmet Doğan’a göre bu politik araçsallaştırma daha sonra toplumun kendi kültürüne karşı yabancılaşmasına yol açmıştır.
Doğan’ın modernleşme sorunsalını, tuvali üzerinde kelimeler veya rastgele dağıtılmış harfler ile aynalar kurgular ve bunlar bugüne kadarki çalışmalarının ayrılmaz bir parçası olarak devam eder.
2000’lerde ise yapıtlarına bir başka eleştirel boyut katarak özellikle sömürgecilik konusu üzerine gider ve sanat tarihine referanslarla sinematografik materyal değişimleri yönünden bir stratejiyle konuya yaklaşır. İsmet Doğan film karelerine kendi imgesini yerleştirmek suretiyle bu sahnelerde küçük değişiklikler yapar ve film karakterleriyle bir özdeşlik-kimlik kurma süreciyle aynı zamanda Batı görsel kültürünün temellük ettiği temsili sistemler üzerine eleştirel bir yorum getirir. Aynı dönemde, aynalar Doğan için temel bir çalışma materyali haline gelir. Yarı mat veya saydam aynalar ile iç ve dış bükey aynalar içinde seyirci akseder, çoğalır ve kendi bedeniyle bir yabancı olarak karşılaşır. Dahası bir başka şey olarak, sanat yapıtının bir parçası olarak işlev görür.
İsmet Doğan yaşamını ve çalışmalarını İstanbul’da sürdürmektedir.
DAHA AZ GÖSTER