Hale Tenger (İzmir, Türkiye, 1960) bir kadın, bir Türk vatandaşı ve karmaşık ve çelişkili bir çağdaş özne olarak kendi konumunu çözümleyen güçlü heykeller ve yerleştirmeler yaratmaktadır. Yerleştirme ve video yapımlarında Tenger siyasal anlatılarını kurmak için insan sesini ve doğal sesleri temel bir öğe olarak kullanır. Bu yapıtlarda insan sesi çoğunlukla, bireysel ve toplumsal yaşamın karmaşıklıklarını gösteren hayaletimsi bir tınıya sahiptir.
Hayal Avcısı (2002) Nişantaşı’ndaki
DEVAMI bir kahvenin sabit bir görüntüsünü sunar. Bu sıradan mekân, işi "devlet sırlarıyla" dolu rüyalara girmek olan bir kadın sesinin tuhaf anlatısıyla karşıtlık oluşturur. Yapıt 1980’lerin başlarındaki sıkıyönetime ve sonrasında ilan edilen, Doğu Anadolu’daki kimi kentlerde yirmi iki yıl süren, yapıtın yaratıldığı tarihlerde de hâlâ yürürlükte olan Olağanüstü Hal’e göndermede bulunmaktadır. Bu siyasal bağlam, gündelik sahnenin üstünden uçup geçen sarı renkli kuşların donmuş görüntüsüne de özel bir anlam kazandırır. Sanatçının açıklamasına göre, bu kuşlar, "kuş kondurmak" deyimine göndermede bulunmaktadır: yani ne yapılırsa yapılsın, durum değişiyor gibi görünse de herhangi bir gelişmenin gerçekleşmesi olanaksızdır.
DAHA AZ GÖSTER