Türk Resim Sanatı'nda, portre sanatının ilk ve en önemli temsilcisi sayılır. 1914 Çallı Kuşağı ressamlarındandır. Özellikle Atatürk ve İnönü portreleriyle ünlenmiştir.
1886'da İstanbul'da dünyaya geldi. Babası, Rüsamet Emaneti (Gümrükler memur) Süleyman Hayri Bey'dir. Annesini genç yaşta kaybetti. Babası, eşinin vasiyetini yerine getirerek oğlunu 1895 yılında, günümüzdeki adı Galatasaray Lisesi olan, Galata Sarayı Humayun Mektebi'ne kaydettirdi. Burada, ressam Şevket Dağ, Tevfik F
DEVAMIikret ve Viçen Arslanyan Efendi'nin öğrencisi oldu. Okulda tarama kalem ve çini mürekkebiyle, daha sonra da yağlıboya resimleriyle dikkat çekti ve özellikle Hüsn-ü Hat, yani Güzel Yazı dersinde başarılı oldu.
1908 yılında okulu bitirir bitirmez Bab-ı Ali'ye kâtip olarak girdi. Aynı yıl Hüsn-ü Hat öğretmeni olarak, mezun olduğu Galata Sarayı Humayun Mektebi'ne atandı ve hocası hattat Tahsin Bey’in yerine bu dersi verdi. Mısırlı prens Abbas Halim Paşa'nın, güzel sanatların çeşitli bölümlerinde başarı gösterenler arasından yaptığı seçimle Avrupa'ya gönderdiği öğrenci grubuna girerek Paris’e gitti. Konu ile ilgili bir rastlantıyı kendi ifadesiyle şöyle aktarmıştır:
“Galatasaray Lisesi’nde resim öğretmeniydim, birgün tanıdığım bir hanımefendiye resmini yapmayı teklif ettim. Bana: ‘ben yaşlıyım ne olacak resmimi yapıp ta? Onun yerine şu küçük kız çocuğunun resmini yap!’ diyerek çantasından küçük bir kız çocuğunun resmini çıkarıp verdi. Bu resmi bir portre haline getirdim. Çocuğu tanımıyordum. Sonradan bunun zamanın ünlü kişilerinden Prens Abbas Halim Paşa’nın dördüncü kızları olduğunu öğrendim. Paşa, bu resim üzerine öteki beş kızının ve bazı tanıdıklarının daha resmini yaptırdı, takdirlerini kazandım, böylece kendileri tarafından ve bütün masraflarım karşılanarak Paris’e öğrenime gönderildim. Bu vesileyle hayatımda mutlu bir dönüm noktası olmuştur.”
1911 ile 1913 yıllarında Paris’te “Sanat Eğitimi” gören Feyhaman Duran, o yıllarda aynı amaçla Paris'te olan genç Türk ressamlarının da devam ettiği Academie Julian’da Jean Paul Laurens Atölyesi’ne kaydoldu. Bu sıralarda ortaya çıkan İzlenimcilik akımına yakınlık duydu.
I. Dünya Savaşı'nın başlayınca yurda döndü. 1916’dan itibaren Galatasaray Sergileri'ne her yıl düzenli katıldı. Osmanlı Ressamlar Cemiyeti'nın sergilerinde yer aldı. Harp Mecmuası’nda çalışarak, “Savaş Resimleri” yaptı. Birinci Galatasaray Sergisi’nde Prof. Dr. Akil Muhtar adlı portresi ile “Gümüş Madalya” ve Zikr-i Cemil ödülünü aldı.
1919 yılında İnas Sanayi-i Nefise Mektebi'ne (Kız Güzel Sanatlar Akademisi) "Usul-ü Tersimé öğretmenliğine getirildi. Ömer Adil Bey'den sonra bu okulda müdürlük yaptı.
1922 yılında öğrencisi Güzin Hanım'la evlendi. 1923'te Türk Ressamlar Cemiyeti'nin yönetim kurulu üyeliğine seçildi. 1926'da Sanayi-i Nefise Birliği, 1929'da Güzel Sanatlar Birliği adlarını alan dernekte yöneticiliği ömrünün sonuna kadar sürdürdü.
Kız ve Erkek Sanayi-i Nefise Mekteplerinin birleştirilmesi sonucu İnas Sanayi-i Nefise Mektebi kapanınca, artık karma eğitim veren Sanayi Nefise Mektebi'nde 1927’de Usul-ü Tersim, 1933’te ise “Resim Atölyesi” öğretmenliğine atandı.
Cumhuriyet Halk Partisi'nin düzenlediği yurt gezileri kapsamında 1938 yılında Gaziantep'e gönderildi. Buradan on yapıtla dönen Feyhaman Duran 1939 Ocak ayında İbrahim Çallı ve Ayetüllah Sümer birlikte İsmet İnönü'nün portresini yapmak üzere Ankara'ya çağrıldı.
Deniz Müzesi için minyatürleri, 1940’larda eşi ile birlikte Topkapı Sarayı için resimler yaptı. Arkadaşı Sami Yetik’in “Ressamlarımız” adlı üç ciltlik kitap kapağı tasarladı. İbrahim Çallı ve Sami Yetik ile Vezneciler’de Zühal Kırtasiye Mağazası’ndaki atölyede resim dersleri verdi.
1951 yılında emekli oldu. Emekliliğinde çalışmalarını sürdürdüğü Beyazıt'taki evini müze olarak İstanbul Üniversitesi'ne bağışladı. 6 Mayıs 1970'te İstanbul'da öldü.
DAHA AZ GÖSTER