Deneyiminizi arttırmak için sitemizde çerezleri kullanıyoruz. Devam ederek Gizlilik ve Çerez Politikamızı kabul etmektesiniz. Detaylı bilgi için tıklayınız.TAMAM
Âbidin Elderoğlu 1926 yılında İstanbul Öğretmen Okulu’nu bitirdi. İlk gençlik yıllarından itibaren resim yapan sanatçı 1930 yılında Türk Maarif Cemiyeti’nden aldığı burs ile Paris’e giderek Güzel Sanatlar Akademisi’nin derslerini izledi. Akademi Julian’da Paul Albert Laurens’in öğrencisi oldu ve ardından André Lhote atölyesinde çalıştı. 1932’de Türkiye’ye dönerek İzmir Öğretmen Okulu’na resim öğretmeni olarak atanan Elderoğlu aynı yıl ilk kişisel sergisini Denizli’de açtı. Bunu izleyen otuz yıl DEVAMIboyunca resim öğretmenliği ile sanat çalışmalarını eş zamanlı sürdürdü.
Elderoğlu’nun resimleri yurtdışında Madrit, Brüksel, Paris, Berlin, Viyana, Venedik ve Milano’da izlendi. 1963 yılında Sao Paulo Bienali “Şeref Ödülü”ne, 1966 yılında Tahran Bienali “İran Şahı Büyük Ödülü”ne ve 1972 yılında ise Fransa’da gerçekleştirilen Cagnes-sur-Mer Bienali “Ulusal Ödül”e layık görüldü. Ayrıca 1945'te İzmir'de düzenlenen Ege Ressamları Sergisi'nde birincilik ödülüne sahip olmuştur.
Ayrıca pek çok Cumhuriyet dönemi sanatçısı gibi Türk resminin kuramsal ve düşünsel kavramları üzerine makaleler de kaleme aldı. Ölümünden bir yıl önce ise hem çağdaşlarını, hem de aralarında Şadi Çalık ve Şeref Bigalı’nın da bulunduğu pek çok öğrencisini etkileyecek olan “Benim Sanatım” başlıklı manifestosunu yayımladı. Elderoğlu bu manifestosunda izleyicileri “resimlerini neden ve konu aramaya kapılmadan gözle dinlemeye” davet etti.
Âbidin Elderoğlu'nun modern resim anlayışına getirdiği özgün yaklaşımın özellikle genç kuşak izleyicilere aktarılması bakımından büyük önem taşımaktadır.
Âbidin Elderoğlu yenilikçi ve kendine özgü sanat anlayışı ile resim dünyasının ender yetiştirdiği sanatçılardan biridir. ‘Yenilik sanatın öz sorunudur.' diyen sanatçı, tüm yaşamını üretken, arayış içinde ve sanatına adayarak geçirmiş ve bu yaklaşımıyla gerek teknik, gerekse anlatım bakımından çağdaş resim sanatına özgün katkılar sağlamıştır. Tekniği ve becerisi onu karşımıza hep ‘usta' olarak çıkarmıştır. Avrupa ve Asya resim kültürünün sentezini gerçekleştirirken Türk resim sanatına paha biçilmez eserler bırakmıştır. DAHA AZ GÖSTER