Deniz Ekinci'yi ilk defa izledim, izlerken çok güzel bir seyir keyfi veriyor kendisi. Salona girdiğinizde sizi kendisi "Hoşgeldiniz" diyerek karşılıyor zaten. GÖzbağcılığın ne olduğunu, nasıl heves ettiğini anlatıyor. Açıkçası türbanlı bir karakterle karşılaşınca acaba mı diye tereddütte düşsem de dini konulara kıyısından girerek çok güzel bir performans sergiliyor. Kübra'nın baştan sonra hikayesini sıkmadan, çok akıcı bir şekilde anlatıyor. Bol bol sihirbazlık da ekliyor işin içine ve bunu yaparken seyirci ile temasta olmaktan da kaçınmıyor. Oyunu oynarken aynı zamanda seyirciden de kopmuyor ve seyirciye laf atarak, onları da oyuna bir şekilde dahil ederek bir an bile dikkatiniz dağılmadan oyunu izleyebiliyorsunuz. Sadece müdürle ilgili kısımlar biraz daha kısa mı tutulsaydı diye düşündüm.
Bu sezon izlediğin tek kişilik performanslar arasında en iyilerden biriydi. Oyun sonrasında Deniz Hanım'ın eğitimine bakınca ne kadar iyi olduğunu, nasıl duygudan duyguya bu kadar keskin geçişler yapabildiğini daha net anlamış oldum.
Oyunla ilgili tek olumsuz eleştirim, 20:30 da başlaması gereken oyun için kapıların 20:33 de açılmış olması maalesef.
Başta Deniz Hanım olmak üzere tüm ekibin emeğine sağlık.
Medea / Dor Productions