Vakit Tamam Abbas
Şükrü Veysel Alankaya, tek kişilik, çok duygulu ve harika bir eserle yine karşımızda. Şiirlerin pek değer görmediği bu günlerde, Cahit Sıtkı Tarancı’nın "Haydi Abbas Vakit Tamam" isimli şiirinin yazım hikayesinin anlatıldığı bu oyun, daha fikir aşamasında bile beni çok etkilemişti. Bu eser, o kadar bizden ki, izlediğinizde bana hak vereceksiniz. Şivelerin duyulduğu, bizden hikayelere yer verilen bu oyunda, hayatımızdan bir yere isabet eden çok kıymetli cümleler ve duygular olacaktır. Yabancı eserlere karşı olmamakla birlikte, kendi özgün eserlerimizin varlığı beni daha çok mutlu ediyor. Bu esere bakarak özetle fikrimi söylersem: Cahit Sıtkı Tarancı da bizim, Abbas da bizim. Her cümle, her hikaye bize dair. Özümüzden damlayarak gelen bu hikayeye sahip çıkmamız gerekiyor.
Cahit Sıtkı Tarancı’nın emir eri olmak kim bilir ne kadar güzeldir. Malum, bu aralar normal askerlik yapanların sayısı fazla olmadığı için yalnızca askerlik yapanların bileceği bir atmosfer, benim için hâlâ çok mukaddes ve bir hayli yorucudur. Gidenler ve asker yolu gözleyenler bilir: Askerde zaman durur, sanki dünya ile bağlantın kesilir. Mecburiyetler silsilesi içinde, bir ülkeyi korumak ve kendinle hesaplaşmak zamanıdır. Hiç düşünmediğin kadar düşündüğün, hiç sormadığın kadar soru sorduğun ve cevapları için can çekiştiğin bir yerdir. Şiir yazmak için Allah tarafından verilmiş ilahi bir zaman aralığıdır. Şair olup da askerde şiir yazmayan yoktur sanırım.
Bir şiirin sadece şiir olmadığını, arkasında yüklü bir hikaye taşıdığını görmek ve hissetmek isteyenlerin kaçırmaması gereken bir oyun karşımızda. Oyun, sade bir dekorla açılıyor. Abbas, elinde iki bavulla sahneye giriyor. Bu bavullar, dekor açısından sihirli özellikler taşıyor. Bir bavulun içinden başka bir bavul çıkıyor; hikayenin anlatımına muhteşem özellikler ve güzellikler katıyor. Bir bavul, gerektiğinde bir radyo, gerektiğinde bir musalla taşı, gerektiğinde başka bir nesne olabiliyor. Oyunu izleyecekler için çok detaylı anlatıma girmek istemiyorum ama özellikle tiyatro ile ilgilenenlerin muazzam fikirler alabileceği güzel bir tasarım ortaya çıkmış.
Abbas, kendi askerlik hikayesinden başlayarak, şiveli konuşması ve karakter geçişlerindeki ustalığıyla oyuncumuz harika bir performans sergiliyor. Anlatım sırasında zihinde canlandırma adına her şey düşünülmüş. Hikayelerin birbirine bağlanmasında göstergeler eksiksiz, dramatik yapı içerisindeki geçişler de çok iyi yapılandırılmış. Geleneksel ve yöresel izlerin en derinlere kadar işlendiği, duygunun zirve yaptığı şiirin yazıldığı ana geldiğinizde gözyaşlarınızı tutamıyorsunuz.
“Şiir sadece metinsel bir eser değildir.” Şiir, büyük bir hikayenin özetlenmiş ve sonraki nesillere aktarım biçimidir. Özellikle edebiyat ve şiir sevenlerin merakla ve heyecanla izlemek isteyeceği, bizden bir eser olmuş. Başta Şükrü Veysel Alankaya olmak üzere emeği geçen herkese şahsım adına teşekkür ediyorum.
Meçhul Paşa / Tiyatro Hayali