harika bir ekipten, çok başarılı bir iş. bence bu seneki tiyatro festivalinin kesinlikle en iyilerinden. genel provasını ve dün akşam zorlu stüdyo'da izledim, oturdukça daha da akıcı ve keyifli bir hale gelmiş. metin konuya hakim olmayanlar için de oldukça anlaşılır ve incelikle yazıldığı çok açık, hem metinde hem de rejideki tekrarlar kesinlikle işliyor. 'dekor'un sadeliği ile birleşen ses ve ışık tasarımı ile projeksiyon kullanımı çok etkileyici ve bir o kadar da güncel. oyunculuklar zaten harika, kısacası puanından çok daha fazlasını hak eden, yazılanların aksine de günümüz türkiyesine bir o kadar dokunan bir iş olmuş. tüm ekibi kutlarım.
Metrohan’da oynadıkları oyundan bu yana ne zamandır izlemek istediğim ve hep uçuşlarıma denk geldiği için gidemediğim Köprüden Önce Son Çıkış’a sonunda gidebildim. Detaya girmeden önce şunu söyleyeyim; beklentimin üstünde bir oyunla karşılaştım, mutlaka gidin asla pişman olmazsınız.
Taksim Ara Sahne’deyiz. Sahnede üç genç kadın. Üst üste kötü oyunlar izlediğim için içimde hafiften bir korku hakim. Oyun başlıyor ve sonuna kadar asla düşmeyen temposuyla soluksuz izletmeyi başarıyor. Oyuncular Yağmur Güçlü, Yaren Özkoca ve Mine Yıldız oyunun hem yazarları hem de yönetmenleri. Bunu öğrendikten sonra iki kere helal olsun dedim.
Metni çok sevdim, şimdi tam hatırlayamasam da Yaren’in hayalindeki çocuğu anlatırken söylediği “bir tarafında kilise varsa diğer tarafına daha büyük cami yaptırsın” gibi birçok zekice replik mevcut. Üçü de birbiriyle uyumlu ve enerjileri oldukça yüksek. Bir saate yakın sürüyor ve tam dozunda bitiyor.
Oyun aslında ev arkadaşı olan üç genç kadının küçüklükten bu yana okul, aile, iş bulma vb. gibi konular üzerinden kendi yolculuklarını, mücadelelerini anlatıyor. Biz de bu yolculuklarında onlara eşlik ederken zaman zaman kızıp üzülüyor, çokça gülüyoruz. Dekor oldukça sade, müzikler yerinde. İki kere de salonun ışıkları açılıp seyirciye takılıp, tabiri caizse seçtikleri kurbanlarını sen kısasın, sen şişmansın diye yerin dibine gömüyorlar ama bunun da bir amacı var elbette. Benim payıma da saçlarımın yaplı görünmesi ve yıkanmamak düştü.
Ekibin yolları açık olsun, umarım izleyicileri bol olur ve onları daha birçok işte izleriz. Bu emek ve başarı da koca koca salonlarda, astronomik rakamlarla bilet satarak kötü oyunlara imza atan sözde “ünlü” oyunculara örnek olsun.
Aşalım Bunları / Reka Kolektif