Oyunda iki kız kardeşin arasındaki çatışmayı ve bu çatışmanın ortasında onların hayatından bağımsız şekilde konuya dahil olan bir erkeği görüyoruz. Sahnedeki üç kişi ile dolu dizgin ve enerjisi yüksek bu oyun ilk anda itibaren çok iyi bir şey geldiğini doğrudan hissettiriyor. Oyunların genelinde ilk sahneler daha düşük enerjiyle ilerler ve seyircinin ısınması üzere sunulur, gelişme kısmında seyircinin dikkati toplandıktan sonra artık enerjiyi daha da yükseltip o seviyede kalmak gerekir. İyi oyunlar bu enerjiyi sabit şekilde sona taşırken, beğenisi düşük olan oyunlar bu konuda zikzak çizerler. Bu oyuna gelirsek, giriş kısmı şaşkınlık yaratacak kadar iddialı ve epey iyi ilerliyor, bu bir handikap oluşturuyor mu derseniz evet biraz oluşturuyor olabilir. Nazlı Senem Ünal’ın canlandırdığı Nehir isimli karakter ile perdeyi açıyoruz. İnternette henüz tanıştığı Deniz Karaoğlu ile hayat bulan Burak’ın eve misafir olmasıyla oyun akıyor. Burak’ın şahsına münhasır halleri ve karakter beraberinde Karaoğlu’nun sahneye yaydığı enerji olağanüstü, Ünal’ın buna pistte dans edercesine eşlik etmesi de kusursuzdu. Mecazen söylüyorum, oyunlarıyla karşılıklı raks ettikleri anlar gerçek manada meziyet gerektiriyor ve bunu gayet başardılar. Çiftin flörtü ve tatlı gerginlikleri eşliğinde kahkahası yüksek sahnelerle ilerledi. 20 dakika sonra eve Vildan Atasever Damla isimli karakterle girdi, Nehir’in ablası olarak gördüğümüz bu kişi çok sert bir tavırla antre yaptı ve peş peşe diyaloglar ile direkt kardeşler arası gerilim başladı. Bu tercihi maalesef beğenmedim, çok iyi akan ve kusursuz giden oyunu frenlediğini düşündüm. Zira o ana kadar oyundan aldığım gerçekçi hisler boşluğa doğru gitti. Tiyatro oyununda olduğumu hatırladım, bu zaten olağan ama ben kusursuzun peşindeydim. Atasever’in biraz daha sönük başlayıp yavaş yavaş yükselmesini tercih ederdim. Tekrar başa dönersek ilk dakikaların daha yüksek enerjiyle sunulması da oyunun sonraki sahnelerini negatife götürdü belki de.
İki kız kardeşin arasında geçen atışmalar aslında hasta haldeki annelerinin hastanede yaşam savaşı veriyor olmasına dayanıyor. Karaoğlu’nun canlandırdığı karakter ise dışarıdan gözle baktığı anlarda sorduğu sorular ile kardeşlerin çözülmesine fırsat sağlıyor. Oyunun ortalarında Atasever ve Karaoğlu’nun sahnede ikisinin kaldığı bir süre devam eden kısım var, epey keyifli ilerledi, oyunun başarısını katladı. Oyunun kilit noktası olduğunu düşündüğüm o sahnede iki tarafta hünerlerini sergiliyor ve doyumsuz anlar yaşanıyor, o sahneyi biraz daha köpürtmeleri enfes olur. Zira ikisi arasındaki uyum çok başarılı, fakat metin gereği mecburen ikisi arasındaki göze hoş gelen bu uyum tek bir sahne ile kısıtlanıyor.
Oyunun ikinci kısmı daha çok kardeşlerin birbirlerine karşı eteklerindeki taşları dökmek üzerine kurulmuş. Bu alanı açan da yine Burak karakteri oluyor ve sahneyi kardeşlere bırakıyor. Kardeşler arasındaki acımasız ve sert kavgalar çok iyi yansıtılmış. Yer yer düşüp sonra hırslanmaları ve aklından geçenleri sertçe söylemeleri sadece kardeşler arası oluyor. Genelde arkadaşlıklar kırgınlıklara dönüp belli bir noktada tıkanırken kardeşler arasında sona kadar gidiyor, nihayetinde iyi ya da kötü şekilde sonuca ulaşıyor. Metnin tutunduğu yerler gerçekten ustaca, bu da zaten oyunu favoriler arasına eklemeye müsait hale getiriyor.
Başta Nazlı Senem Ünal’a değinmek isterim. Kendisi oyunun parlayan yüzü, sahnede çizdiği imaj ve metnin yönlendirmesiyle başrol sıfatını üstleniyor. Vildan Atasever’in sahne tecrübesi olmadığını bilmesem, tecrübesiyle sahnenin tozunu attırıyor diyeceğim, öyle bir ağırlığı var. Deniz Karaoğlu’na gelirsek, usta bir oyuncu olduğu aşikar, göz alıcı bir performans sunuyor, oyunun başarısını muhakkak artırıyor. Oyunu iyi oynamak önemlidir ama rejiye yardım edecek kadar alan açmak özel bir iştir.
Bütün olarak bakarsak Can Kılcıoğlu kalemiyle ve yönetimiyle ayrı yerde tutulacak özel bir oyun çıkardığını söylemeliyim. Üzerine düşünüp yarattığı dünya hayatın içine oturuyor ve sırıtmıyor. Bunu da iyi bir ekip eşliğinde başarmasına istinaden takdir edilmesi gerekir. Kendisi bu oyun ile başarı eşiğini epey yükseltmiş oldu. Keyif alacağınızdan emin olduğum bu oyuna gitmek için fırsat yaratmanızı öneririm.
1 yıldızı 7. oyunumuza dört gün kala ani bir şekilde “zarar ediyoruz” iddiasıyla projeyi sonlandırarak bizleri işsiz bırakan, iki aylık yoğun prova sürecinin tazminini oyun başı alacağı yevmiye ile sağlayacak insanlara iptal edilen halihazırdaki üç oyunun ödemesini yapma teklifi dahi etmeyen tecrübeli ve profesyonel organizasyon şirketi VİGOR’a veriyorum.
Küçük Balkon / No Yapım