23 Ocak'da prömiyer akşamı bu oyunu izledim. Oyunu çok beğendim. Öncelikle tüm ekibi tebrik ediyorum. 2 perdelik bu oyunun birçok açıdan benzersiz olduğunu söyleyebilirim ama sıradan bir sıradışı yapıt olduğunu da zannetmeyin. Öyle değil. Sinema yönetmeni olarak ülkemizde ve dünyada önemli başarılara imza atmış Semih Kaplanoğlu bu kez "Kuşdili" oyununun yönetmeni olarak karşımızdaydı. Oyunun ilk başından itibaren ışık, ses, müzik, dekor ve dengeli sahne geçişleriyle kendine has üslubunu bizlere hissettirdi. Oyunun yazarı Leyla İpekçi'nin yazdığı ilk tiyatro oyunu olduğunu duyunca şaşırdım. Zira madde-mana, iç-dış, sanal-gerçek gibi unsurları uzaklarda kıvranan kavramlar olmaktan ziyade hayatın tam da içinden kesitlerle böylesine ustalıkla işlemek ve oyunlaştırmak hiç kolay değil. Kuşdili, metaforik söylem, sembolik anlatım...adı ne olursa olsun eğer hakikatin izini sürmeyi seviyorsanız, her bir kelimede mana denizine dalıyorsanız, iç alemimizde olanın dışa, dışın da içe yansıdığını bilerek yaşıyorsanız bu oyunu kesinlikle izleyin derim. Yolun açık olsun "Kuşdili".
Kuşdili / İstanbul Devlet Tiyatrosu