Uzun süredir izlemek istediğim fakat bir türlü izleyemediğim oyun idi. Bu süreçte de, özellikle yakın zamanda, birçok, kadınların hikayesini anlatan tek kişilik performans izledim. Bu izlediklerimden evvel, bu oyunu izlemiş olsaydım muhtemelen çok daha fazla etkilenirdim. Oyunları birbiriyle kıyas etmeyi sevmem fakat hepsi konu ve işleyiş olarak (tek kişilik performans) aynı olunca ister istemez kıyas yapmak durumunda kalıyor insan.
Oyunda minimalist bir anlatış biçimi benimsendiğinden, müzik ve ışık dışında oyuna tat katacak çok az öğe var. Buna oyuncunun jest ve mimikleri de dahil. Eğer oyunu önlerden izlemiyorsanız, oyunla duygusal bir bağ kurmanız çok zor. Sadece ses ve ışıkla manipüle edilen bir sahnede bir sandalyaye oturup karakterden karaktere giren biri. Bunu küçümsemek için söylemiyorum.
Önden izleyen biri olarak, Zerrin hanım'ın oyunculuğuna hayran kaldım. Harikaydı. Fakat başka bir sorun olarak, metin ve oyunda birden fazla karakteri canlandırması; oyunun süresi ve anlatmak istedikleri arasındaki gerilimden dolayı hızlı olması, ne Handan'ı ne de annesini anlayıp onlarla hemhâl olmamıza izin vermiyor. Annesi babasından sürekli dayak yiyen, sindirilen, bir başka aşkı unutturmak için görücü usulü evlendirilmiş biri. Handan aileiçi şiddete maruz kalan ve kabullenemeyen, babasının çizdiği yoldan yürümek istemeyen biri. Babannesi, oğlunun ne kadar erkek olduğunu vurgulayan ve yaptıklarını bu şekilde normalize eden biri. Baba, prensipleri olan, herkese hayatı zindan eden, herhalde üç aileden birinde rastlayacağımız biri. Bu saydığım özellikteki kişilerin hepsi yıllardır dizilerde, filmlerde fazlasıyla işlenmiş ve çevremizde o kadar çok örneğini gördüğümüz kişiler ki, izleyiciye sunduğu farklı bir tarafları yok. Bu olmak zorunda değil fakat o zaman da beklediğim; bu karakterlerin ele alınışları, bu karakterler üzerinden yapılan çıkarımlar veya neden böyle oldukları üzerine bizlere bir şey söylemesi için bir tahlile girişmesi. Bunların ikisi de olmayınca, oyundan geriye sadece Zerrin Tekindor'un oyunculuğu kalıyor. Bir oyuncunun tüm hünerlerini göstermesine olanak sağlayacak bir oyun fakat bunun dışında yeni bir şey söylemeyen, var olanların üzerine düşünmemize yardımcı olacak derinlikten uzak, Handan isminde bir kızın hayat hikayesi.
Uzun süredir izlemek istediğim fakat bir türlü izleyemediğim oyun idi. Bu süreçte de, özellikle yakın zamanda, birçok, kadınların hikayesini anlatan tek kişilik performans izledim. Bu izlediklerimden evvel, bu oyunu izlemiş olsaydım muhtemelen çok daha fazla etkilenirdim. Oyunları birbiriyle kıyas etmeyi sevmem fakat hepsi konu ve işleyiş olarak (tek kişilik performans) aynı olunca ister istemez kıyas yapmak durumunda kalıyor insan.
Oyunda minimalist bir anlatış biçimi benimsendiğinden, müzik ve ışık dışında oyuna tat katacak çok az öğe var. Buna oyuncunun jest ve mimikleri de dahil. Eğer oyunu önlerden izlemiyorsanız, oyunla duygusal bir bağ kurmanız çok zor. Sadece ses ve ışıkla manipüle edilen bir sahnede bir sandalyaye oturup karakterden karaktere giren biri. Bunu küçümsemek için söylemiyorum.
Önden izleyen biri olarak, Zerrin hanım'ın oyunculuğuna hayran kaldım. Harikaydı. Fakat başka bir sorun olarak, metin ve oyunda birden fazla karakteri canlandırması; oyunun süresi ve anlatmak istedikleri arasındaki gerilimden dolayı hızlı olması, ne Handan'ı ne de annesini anlayıp onlarla hemhâl olmamıza izin vermiyor. Annesi babasından sürekli dayak yiyen, sindirilen, bir başka aşkı unutturmak için görücü usulü evlendirilmiş biri. Handan aileiçi şiddete maruz kalan ve kabullenemeyen, babasının çizdiği yoldan yürümek istemeyen biri. Babannesi, oğlunun ne kadar erkek olduğunu vurgulayan ve yaptıklarını bu şekilde normalize eden biri. Baba, prensipleri olan, herkese hayatı zindan eden, herhalde üç aileden birinde rastlayacağımız biri. Bu saydığım özellikteki kişilerin hepsi yıllardır dizilerde, filmlerde fazlasıyla işlenmiş ve çevremizde o kadar çok örneğini gördüğümüz kişiler ki, izleyiciye sunduğu farklı bir tarafları yok. Bu olmak zorunda değil fakat o zaman da beklediğim; bu karakterlerin ele alınışları, bu karakterler üzerinden yapılan çıkarımlar veya neden böyle oldukları üzerine bizlere bir şey söylemesi için bir tahlile girişmesi. Bunların ikisi de olmayınca, oyundan geriye sadece Zerrin Tekindor'un oyunculuğu kalıyor. Bir oyuncunun tüm hünerlerini göstermesine olanak sağlayacak bir oyun fakat bunun dışında yeni bir şey söylemeyen, var olanların üzerine düşünmemize yardımcı olacak derinlikten uzak, Handan isminde bir kızın hayat hikayesi.
Toz / ID İletişim