Öncelikle yazar Gülşah Gülebenzer'i iç çatışması bol ve toplumsal değerlerle kendi arzuları arasında sıkışmış günümüz çaresiz kadınını kaleme aldığı için teşekkür ederim. Kadının, toplumdaki yerinin günümüzde maalesef hala çok fazla değişemediğinin ve bu çarkın içinde kendine yer bulmaya çalışırken kendi arzularıyla hayatın dayattıkları arasında çıkmaza giren kadının profilini bize çizen başarılı oyunculuğuyla Ilgın Bingöl'ü, bu kadının arzularını, olması gereken doğal kadınsılığını, bastırılmış çocukluk travmalarını, sesini yükseltmeye çalışan ama bir türlü açığa çıkamayan gerçek düşünceleri, oyunda hiç düşürmediği enerjisiyle ve oyunculuğuyla bize geçiren Nergis Taşyürek'i, kadına bakış açısının değişmediğinin göstergesi erkek karakterlerini kadının gözüyle bize yansıtmayı gayet başarılı oyunculuğuyla sergileyen Gökhan Balyemez'i, oyunun temasıyla acayip uyumlu olan müzikleriyle Fırat Şaka'yı, kadının sıkışmışlığını, olması gereken toplum doğrularıyla kendi iç sesi arasındaki çatışması ince ve küçük denilebilecek detaylarla oyuna çok yaratıcı bir yorum getiren bana göre çok daha büyük projelerde çok başarılı yorumlarıyla gelecek vaadeden yönetmen Ceyhun Yağmurlar'ı, emek verildiği çok belli olan bu oyun için gönülden tebrik ederim. Gelecekte yeni oyunlarla sahnede izlemeyi bekliyorum.
Bir kadının iç dünyasından tüm açıklığıyla bahseden harika bir oyundu. Gerek oyuncular, gerek yönetmenin çabası takdire şayandı. Sahne geçişleriyle dahi göz dolduran bu oyunun daha çok izlenmemesi için bir sebep göremiyorum.
İç İçe / Tiyatro Borderline